PROMOSYON
Şerafettin Güç Karamanoğulları Araştırmacı Yazar
Köşe Yazarı
Şerafettin Güç Karamanoğulları Araştırmacı Yazar
 

Rabbim (c.c.) Bu Okulda Kimseyi Okutmasın

  Rabbim (c.c.) Bu Okulda Kimseyi Okutmasın   Burası farklı bir okul, giriş sınavı yok, okumak isteyen kendi terciği ile girer. Okula girmenin tek bir şart var. Sabırsız olacaksın. Okulun bütün öğrencileri sabırsız oldukları için bu okulu kazandılar.     Okul kapısında yazan ders;  “Taş Taşı, Laf Taşıma.” Sınıf kapısında yazan ders;  “Sana Sağır Olana, Sen Dilsiz Olacaksın.” Sınıf tahtasında yazan ders; “Kardan Adamların Saltanatı Güneş Doğuncaya Kadardır.”   Sabah okula gelirken okuyacağın şiir; Ses demir, su demir ve ekmek demir İstersen demirde muhali kemir Ne gelir ki elden, kader bu, emir Garip pencerecik, küçük daracık Dünyaya kapalı, Allah'a açık. Dua, dua eller karıncalanmış Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu İplik ki incecik, örer boşluğu. “Necip Fazıl Kısakürek”   Akşam okuldan dönerken okuyacağın şiir; Dertlerin kalkınca şaha Bir sitem yolla Allaha Görecek günler var daha Aldırma gönül, aldırma.   Kurşun ata ata biter Yollar gide gide biter Ceza yata yata biter Aldırma gönül, aldırma. “Sabahattin Ali”   Hayat bir fırsat ve ganimettir. Harcandığında bir daha ele geçmez. Boşa gitmemesi, pişmanlıkla bitmemesi için sabır gerekir. Kurtulmanın tek çaresi sabretmektir.   Kişi, ilk olarak gayeye ermek ve ibadet edebilmek için tahammül göstermelidir. İkinci olarak, fedakârlık isteyen taat ve ibadete riya ve gösterişin katılmamaya da sabretmek gerekir. Üçüncü olarak, sıkıntı, güçlük ve musibetlerle dolu dünya hayatına sabır lazımdır. Dünyanın kendisi beladır.   Son Asur kralı Asurbanipal'in kütüphanesinde bulunan eski bir Sümer metninde, yılanla kartal arasında geçen şu efsane anlatılır: “”Kuş, komşusu yılana, "Gel" dedi, "Barış ve dostluk yemini edelim ve ona uymayanın üstüne güneş tanrısı Şamaş'ın laneti yağsın."” Güneş tanrısının huzurunda yemin ettiler ve yeminlerini lanetle mühürlediler: Sonra yavruları oldu. Yılanınki bir karaağaç gölgesinde, kuşunki bir dağ doruğunda doğdu. Kuş yabani bir boğa ya da eşek yakaladığında, yılan bundan yedi, çekildi ve yavruları yedi. Yılan yabani bir keçi ya da antilop yakaladığında, ulu kartal yedi, çekildi ve yavruları yedi. Ta ki bir gün, kartalın yavruları tüylenip de kötü düşünceler kuşun aklına gelinceye kadar. Ve efsane böylece devam eder.   Mesneviden Biraz Alıntı Yaparak Derim Ki;   Mevlana Celaleddin Rumi sabır konusunu Mesnevî ve Fîhi Mâfih gibi eserlerinde çok farklı yönlerden   ele alır ve  ibadet ve masiyete sabırdan ziyade musibete sabır konusunu işler.   Hakiki bir rehber olan Mevlana; sabrın önemini, değerini ve hikmetlerini ise çok farklı bakış  açılarından ele alır. Bunlar aşağıda kısaca belirtilmektedir:   Allah sevdiklerine dert verir. “İnsanların en çetin belâya uğrayanları peygamberlerdir, sonra temiz kişiler gelir, sonra da onlara benzeyenler, benzeyenlere benzeyenler belâya uğrarlar”  hadisinde bildirildiği gibi insanın başına gelen musibetler sebepsiz değildir ve netice itibariyle  bir lütuftur, öyleyse kulun yapması gereken böyle durumlarda sabretmek, yalnızca Allah"tan yardım dilemektir.   “COGİTO ERGO SUM” yani “DÜŞÜNÜYORUM, ÖYLEYSE VARIM” demişti Rene Descartes.   Skeptisizm (şüphecilik) ile uğraşmadan evvel neredeyse her insan öncelerinde farklı şeylere farklı boyutlarda inanmaktaydı. Daha sonrasında hatalı oldukları yerleri öğrendikleri zaman eleştirisel düşünmenin faydalarını gördüler.   İnsanlar mükemmel canlılar değildir.  Gözlerimiz her şeyi göremiyor, kulaklarımız her şeyi duyamıyor, beynimiz hatasız çalışmıyor. Tarih boyunca anlayamadığımız bazı olayları açıklamak yerine onları başka şeylere bağladık ve konunun bu şekilde çözüldüğünü sandık.   Sabırlı Olmak Lazım.   Hepimiz siyaset, ekonomi, tarih, felsefe ve birçok konuda şahsi düşüncelere sahibiz, fakat konulara sübjektif bir açıdan yaklaşmak yerine objektif bir açıdan yaklaşmamız da düşüncelerimizi şekillendirmemizde bir fayda sağlamaktadır. Konuları iyi ve kötü yönleriyle ele almamız gerekir.   Dervişten Nasihatler Kitabından da Biraz Alıntı Yapalım:   Emanete ihanet etmeyin.. Halinizden şikayet etmeyin.. Büyüğünüze emretmeyin.. Boş şeylerde ısrar etmeyin...   Cahillerle sohbet etmeyin. Nefesinizi boşa tüketmeyin.. İnsanları bekletmeyin.. Etrafınızı kirletmeyin. Hayatınızı mahvetmeyin.. Kimseye minnet etmeyin.   İnsanları yüzüne karşı methetmeyin.. Kimseye küfretmeyin.. Kötülüğe meyil etmeyin.. Malınızı boşa sarf etmeyin.. Sırrınızı açık etmeyin.. Her şeyi merak etmeyin.. Suçunuzu inkâr etmeyin...   Peygamber(S.A.V) Hz. Yusuf Ve Sabır:   Milattan önce 1592 yılında Kenan diyarında dünyaya gelen Hz. Yusuf, Yakup peygamberin 12 oğlundan biridir. Kur'an-ı Kerim'de adı geçen peygamberlerden biri olan Yusuf peygamber tam 27 defa zikredilmiştir. Yusuf kıssası Tevrat’ta ve Kur’an’da ayrıntılı biçimde anlatılmakta, bu iki anlatım arasında büyük ölçüde benzerlik bulunmaktadır. Güzelliği ve iffeti ile tanınan Yusuf peygamber bu özelliklerinden dolayı hayatının bir kısmını zindanlarda ve köle olarak geçirmiştir.   Rabbimin (cc) kendi izniyle okuluna aldığı peygamberini mezun ederken, okulunun kapısına şunları yazmasını istemiştir.   HZ. YUSUF (A.S) ZİNDANDAN ÇIKINCA ZİNDAN KAPISININ ÜZERİNE ŞU 4 MADDEYİ YAZMIŞTIR   Burası belalar konağı Diriler kabri Düşman sevindiren Dostlar sınavıdır   Metnin Arapçası ve okunuşu şöyledir:   1  هذه منازل ا لبلوى         =  Hezihi menazilül belva     وقبورا لأحياء        2         =  Ve kuburül ahya’  وشما تة ا لأعداء  3      =  Ve  şematetül a’da’ وتجربة ا لأ صدقاء   4        =   Ve tecrübetül asdıka’   Hz. Yusuf (a.s)  daha sonra yıkanmış,  yeni elbise giymiş ve kralın huzuruna varmadan evvel şu duayı yapmıştır:   اللهم انى أسأ لك بخيرك من خيره, وأعوذ بعزتك و قدرتك من شره و من شر غيره   “ Allahümme inni es’elüke bi hayrike min hayrihi ve auzü bi İzzetike ve kudretike min şerrihi ve min şerri ğayrihi. “   “Allah’ım! Senden Senin hayrınla bunun hayrını dilerim, bunun şerrinden ve başkasının şerrinden senin izzetine ve kudretine sığınırım. ”   Yusuf suresi 54 – 55 Elmalı Tefsiri 5 / 58 Alusi Tefsiri 7 / 6 Keşşaf Tefsiri 2 / 463   Rabbim (cc) şu mübarek günlerde hepimize sabır versin, sabırsızlardan korusun.   Şerafettin GÜÇ     Kaynaklar:   Yöndemli, Fuat: Yılan Motifi: Hekimliğin Milletlerarası Sembolü. Türk Kültürü, 26: 299, 177- 179, 1988. Hançerlioğlu O. Felsefe Sözlüðü Remzi Kitapevi Hançerlioğlu O. Toplumbilim Sözlüğü Remzi Kitapevi Gılgamış Destanı. Cumhuriyet Kitapları Çev. Muzaffer Ramazanoðlu https://islamansiklopedisi.org.tr/yusuf Fotoğraflar internet ortamından.    
Ekleme Tarihi: 02 Temmuz 2022 - Cumartesi

Rabbim (c.c.) Bu Okulda Kimseyi Okutmasın

 

Rabbim (c.c.) Bu Okulda Kimseyi Okutmasın

 

Burası farklı bir okul, giriş sınavı yok, okumak isteyen kendi terciği ile girer. Okula girmenin tek bir şart var. Sabırsız olacaksın. Okulun bütün öğrencileri sabırsız oldukları için bu okulu kazandılar.

 

Mahkum

 

  1. Okul kapısında yazan ders;  “Taş Taşı, Laf Taşıma.”
  1. Sınıf kapısında yazan ders;  “Sana Sağır Olana, Sen Dilsiz Olacaksın.”
  1. Sınıf tahtasında yazan ders; “Kardan Adamların Saltanatı Güneş Doğuncaya Kadardır.”

 

Sabah okula gelirken okuyacağın şiir;

Ses demir, su demir ve ekmek demir

İstersen demirde muhali kemir

Ne gelir ki elden, kader bu, emir

Garip pencerecik, küçük daracık

Dünyaya kapalı, Allah'a açık.


Dua, dua eller karıncalanmış

Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış

Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış

Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu

İplik ki incecik, örer boşluğu. “Necip Fazıl Kısakürek”

 

Akşam okuldan dönerken okuyacağın şiir;

Dertlerin kalkınca şaha

Bir sitem yolla Allaha

Görecek günler var daha

Aldırma gönül, aldırma.

 

Kurşun ata ata biter

Yollar gide gide biter

Ceza yata yata biter

Aldırma gönül, aldırma. “Sabahattin Ali”

 

Hayat bir fırsat ve ganimettir. Harcandığında bir daha ele geçmez. Boşa gitmemesi, pişmanlıkla bitmemesi için sabır gerekir. Kurtulmanın tek çaresi sabretmektir.

 

Kişi, ilk olarak gayeye ermek ve ibadet edebilmek için tahammül göstermelidir. İkinci olarak, fedakârlık isteyen taat ve ibadete riya ve gösterişin katılmamaya da sabretmek gerekir. Üçüncü olarak, sıkıntı, güçlük ve musibetlerle dolu dünya hayatına sabır lazımdır. Dünyanın kendisi beladır.

 

Son Asur kralı Asurbanipal'in kütüphanesinde bulunan eski bir Sümer metninde, yılanla kartal arasında geçen şu efsane anlatılır:

“”Kuş, komşusu yılana, "Gel" dedi, "Barış ve dostluk yemini edelim ve ona uymayanın üstüne güneş tanrısı Şamaş'ın laneti yağsın."”

Güneş tanrısının huzurunda yemin ettiler ve yeminlerini lanetle mühürlediler:

Sonra yavruları oldu. Yılanınki bir karaağaç gölgesinde, kuşunki bir dağ doruğunda doğdu.

Kuş yabani bir boğa ya da eşek yakaladığında, yılan bundan yedi, çekildi ve yavruları yedi.

Yılan yabani bir keçi ya da antilop yakaladığında, ulu kartal yedi, çekildi ve yavruları yedi. Ta ki bir gün, kartalın yavruları tüylenip de kötü düşünceler kuşun aklına gelinceye kadar.

Ve efsane böylece devam eder.

 

Mesneviden Biraz Alıntı Yaparak Derim Ki;

 

Mevlana Celaleddin Rumi sabır konusunu Mesnevî ve Fîhi Mâfih gibi eserlerinde çok farklı yönlerden   ele alır ve  ibadet ve masiyete sabırdan ziyade musibete sabır konusunu işler.

 

Hakiki bir rehber olan Mevlana; sabrın önemini, değerini ve hikmetlerini ise çok farklı bakış  açılarından ele alır. Bunlar aşağıda kısaca belirtilmektedir:

 

Allah sevdiklerine dert verir. “İnsanların en çetin belâya uğrayanları peygamberlerdir, sonra temiz kişiler gelir, sonra da onlara benzeyenler, benzeyenlere benzeyenler belâya uğrarlar”  hadisinde bildirildiği gibi insanın başına gelen musibetler sebepsiz değildir ve netice itibariyle  bir lütuftur, öyleyse kulun yapması gereken böyle durumlarda sabretmek, yalnızca Allah"tan yardım dilemektir.

 

“COGİTO ERGO SUM” yani “DÜŞÜNÜYORUM, ÖYLEYSE VARIM” demişti Rene Descartes.

 

Skeptisizm (şüphecilik) ile uğraşmadan evvel neredeyse her insan öncelerinde farklı şeylere farklı boyutlarda inanmaktaydı. Daha sonrasında hatalı oldukları yerleri öğrendikleri zaman eleştirisel düşünmenin faydalarını gördüler.

 

İnsanlar mükemmel canlılar değildir.  Gözlerimiz her şeyi göremiyor, kulaklarımız her şeyi duyamıyor, beynimiz hatasız çalışmıyor. Tarih boyunca anlayamadığımız bazı olayları açıklamak yerine onları başka şeylere bağladık ve konunun bu şekilde çözüldüğünü sandık.

 

Sabırlı Olmak Lazım.

 

Hepimiz siyaset, ekonomi, tarih, felsefe ve birçok konuda şahsi düşüncelere sahibiz, fakat konulara sübjektif bir açıdan yaklaşmak yerine objektif bir açıdan yaklaşmamız da düşüncelerimizi şekillendirmemizde bir fayda sağlamaktadır. Konuları iyi ve kötü yönleriyle ele almamız gerekir.

 

Dervişten Nasihatler Kitabından da Biraz Alıntı Yapalım:

 

Emanete ihanet etmeyin..
Halinizden şikayet etmeyin..
Büyüğünüze emretmeyin..
Boş şeylerde ısrar etmeyin...

 

Cahillerle sohbet etmeyin.
Nefesinizi boşa tüketmeyin..
İnsanları bekletmeyin..
Etrafınızı kirletmeyin.
Hayatınızı mahvetmeyin..
Kimseye minnet etmeyin.

 

İnsanları yüzüne karşı methetmeyin..
Kimseye küfretmeyin..
Kötülüğe meyil etmeyin..
Malınızı boşa sarf etmeyin..
Sırrınızı açık etmeyin..
Her şeyi merak etmeyin..
Suçunuzu inkâr etmeyin...

 

Peygamber(S.A.V) Hz. Yusuf Ve Sabır:

 

Milattan önce 1592 yılında Kenan diyarında dünyaya gelen Hz. Yusuf, Yakup peygamberin 12 oğlundan biridir. Kur'an-ı Kerim'de adı geçen peygamberlerden biri olan Yusuf peygamber tam 27 defa zikredilmiştir. Yusuf kıssası Tevrat’ta ve Kur’an’da ayrıntılı biçimde anlatılmakta, bu iki anlatım arasında büyük ölçüde benzerlik bulunmaktadır. Güzelliği ve iffeti ile tanınan Yusuf peygamber bu özelliklerinden dolayı hayatının bir kısmını zindanlarda ve köle olarak geçirmiştir.

 

Rabbimin (cc) kendi izniyle okuluna aldığı peygamberini mezun ederken, okulunun kapısına şunları yazmasını istemiştir.

 

HZ. YUSUF (A.S) ZİNDANDAN ÇIKINCA ZİNDAN KAPISININ ÜZERİNE ŞU 4 MADDEYİ YAZMIŞTIR

 

  1. Burası belalar konağı
  2. Diriler kabri
  3. Düşman sevindiren
  4. Dostlar sınavıdır

 

Metnin Arapçası ve okunuşu şöyledir:

 

1  هذه منازل ا لبلوى         =  Hezihi menazilül belva    

وقبورا لأحياء        2         =  Ve kuburül ahya’ 
وشما تة ا لأعداء  3      =  Ve  şematetül a’da’

وتجربة ا لأ صدقاء   4        =   Ve tecrübetül asdıka

 

Hz. Yusuf (a.s)  daha sonra yıkanmış,  yeni elbise giymiş ve kralın huzuruna varmadan evvel şu duayı yapmıştır:

 

اللهم انى أسأ لك بخيرك من خيره, وأعوذ بعزتك

و قدرتك من شره و من شر غيره

 

“ Allahümme inni es’elüke bi hayrike min hayrihi ve auzü bi İzzetike ve kudretike min şerrihi ve min şerri ğayrihi. “

 

“Allah’ım! Senden Senin hayrınla bunun hayrını dilerim, bunun şerrinden ve başkasının şerrinden senin izzetine ve kudretine sığınırım. ”

 

Yusuf suresi 54 – 55

Elmalı Tefsiri 5 / 58

Alusi Tefsiri 7 / 6

Keşşaf Tefsiri 2 / 463

 

Rabbim (cc) şu mübarek günlerde hepimize sabır versin, sabırsızlardan korusun.

 

Şerafettin GÜÇ

 

 

Kaynaklar:

 

  • Yöndemli, Fuat: Yılan Motifi: Hekimliğin Milletlerarası Sembolü. Türk Kültürü, 26: 299, 177- 179, 1988.
  • Hançerlioğlu O. Felsefe Sözlüðü Remzi Kitapevi
  • Hançerlioğlu O. Toplumbilim Sözlüğü Remzi Kitapevi
  • Gılgamış Destanı. Cumhuriyet Kitapları Çev. Muzaffer Ramazanoðlu
  • https://islamansiklopedisi.org.tr/yusuf
  • Fotoğraflar internet ortamından.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mutajans.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.