PROMOSYON
Şerafettin Güç Karamanoğulları Araştırmacı Yazar
Köşe Yazarı
Şerafettin Güç Karamanoğulları Araştırmacı Yazar
 

NADİRE KÖYÜ (ARDIÇKAYA) VE İMPARATORİÇE KLEOPATRA

NADİRE KÖYÜ (ARDIÇKAYA) VE İMPARATORİÇE KLEOPATRA   Ermenek ve civarına bugüne kadar hizmet eden gelmiş geçmiş resmi daire personellerine, Kaymakamlarına, Belediye Başkanlarına, Yöre Muhtarlarına, Kadirşinas Halkına öncelikle teşekkür ederim. Ahrete intikal edenlere Rabbimden rahmet diler, mekânları Cennet olsun derim.    Zamanında İmparatoriçe Kleopatra’nın bile göz koyduğu; uğruna nice korsanların gelip geçtiği, hayatını verdiği Sarp Kilikya ormanlarının GÖZ BEBEĞİ NADİRE BÖLGESİ, bugün Ermenek ve çevresinde adeta bir yeryüzü cenneti edasıyla yayılıyor. Sedirlerin ve ardıçların yaşadığı bu efsane ormanlar, tüm güzelliklerini cömertçe doğaya sunuyor. Zamanında ülkeler arası hediyesi olarak en değerli SEDİR ağaçları bu bölgeden gönderilmiş olduğunu çevredeki antik yerleşim yerlerinden anlıyoruz. Bunlardan biri AYHATUN kilise kalıntıları. Eski adı “NADIRE’’ olan köyün kuruluşu çok eskidir. Köye Şam ve Buhara’dan gelenlerin yerleştiği söylenmektedir. Sedir, çam ve köknar ormanları ile çevrili olan köy Ermenek’e Alaköprü üzerinden 60 kilometre Anbar boğazından 37 kilometre uzaklıktadır. Dudağacı ve Gürmün adlı iki mahallesi varken Gürmün 1960’da Yeşilköy olarak müstakil köy olmuştur. Dudağacı mahallesindeki 60 hane ile birlikte 1970 yılında 237 hanede 1266, göç ve nüfus planlaması nedeni ile 1990 yılı sayımlarında 1088’e düşmüştür. Çok sayıda kıl keçisi beslenir. Köyün en verimli arazisi Göksu Vadisindeki dar kıyılardır. Buralarda sebze, meyve, zeytin ve pamuk ekimi yapılır. Köyün ilkokulu 1946 yılında açılmıştır. Köye 1987 yılında iki katli yedi derslikli okul yapılmıştır. Dudağacı mahallesine ilkokul 1971 yılında açılmıştır.  "Nadire” ismini bir rivayete göre; Fatih Sultan II. Mehmet zamanında almıştır. Buna göre Sultan Fatih Karamanoğullarını Türk birliğine dâhil ettikten sonra, vezirine bölgede Karamanoğullarından kimse kalıp kalmadığını sorar. Vezir “Nadiren Sultanım” diye cevap verir. Karamanoğulları en son bu bölgede kaldığından vezir böyle cevap vermiştir. Bundan sonra köyün ismi bu şekilde anılmaya başlar. Bu rivayet bölgede yıllardır söylene gelmiştir. Etrafı yalçın kayalıklarla ve ardıç ormanlarıyla çevrili olmasından dolayı köye “Ardıçkaya” ismi verilmiştir. Köyün bu ismi almasının diğer bir nedeni de tam tepede bir ardıç ağacı ve kaya bulunmasıdır. Bölge hakkında Sedir Ormanlarıyla ve Sedirlerle İlgili 10 Şaşırtıcı Bilgi 1-Ermenek’in bulunduğu yüksek Toros Dağları Sedir Ormanlarıyla kaplı. Hatta yamaçlarındaki sedir ağaçlarının bolluğu yüzünden en güzel köylerden birinin adı da Katranlı. Sedir, yerel halkın dilinde “katran” diye geçiyor. Aynı şekilde “Ardıçkaya” da böyle ağaç adı almış köylerden biri olarak hâlâ yaşıyor. 2-Sedir ağacı, kara-kışa, suya, güveye karşı ne kadar dayanıklı ve üzerinde çalışmak için ne kadar esnekse, yetişme koşulları açısından da o kadar narin bir ağaç. 3-Genel olarak 1500 – 1600 metre rakımda yetişen sedir; kimi yerlerde 600 metre ye kadar düşüp kimi yerlerde de 2000 m. ye kadar rakımda/yüksekliklerde yetişebiliyor. 4-Sedir ağacı, tohumlarını 26 – 28 ayda veriyor. Kasımdan Ocak ayına kadar toprağın üzerine tohumlarını pervane gibi dökerken bir yandan da karın yağmasını bekliyor. Kar yağınca tohumlarını karın altında korumaya alıyor ve böylece baharda ortaya çıkmaya başlıyor. Yüksek Torosların kalkerli yapısı ve kayanın çatlaklı sistemi, sedir için mükemmel bir ortam. 5-Katran, sedir ağacı kökünden kaynatılarak ve damıtılarak elde edilen bir yağ. Bu yağ, adeta mucizevî bir ilaç gibi. Yaraların iltihabını alan katran; arı sokmalarına, boğaz iltihabına, pek çok deri hastalığına, saç dökülmesine karşı iyi geliyor. Ayrıca stres alıcı özelliğiyle de antik çağlardan beri kullanılmış. Ermenek’te özellikle Sarıveliler civarındaki Daran ve Koçaşlı Köylüleri, her yıl katran damıtıp pazarlarda satıyor. 6-Kadran ağacının kökünden elde edilen (pise) katran ve diğer sedir yağları, antik çağdan beri gözde yağlardan olmuş. Özellikle ölülerin vücutlarının erken çürümesine ve kokmasına karşı kullanılıyordu. Eski çağlarda tapınaklarda yakılıp; tütsüsü güzel koku yaymak için idealdi. 7-Dünyada sadece Lübnan (Bayraklarında sedir ağacı var) ve Akdeniz havzasında yetişen sedir ağaçları Ermenek’i benzersiz kılan özelliklerden biri. Sedir ağaçları kara-kışa suya dayanıklılığı ve odununun sağlamlığı nedeniyle uygarlık tarihi boyunca her zaman talep edilmiş; gemi yapımı başta olmak üzere pek çok alanda kullanılmış. 8-Sarp Kilikya için tarih sahnesinde belirenlerden biri de Kleopatra’ydı. Çünkü Mısır’da en eski mezarları süsleyen, kutsallığı tartışma götürmez ve en önemlisi donanma gemilerinin yapımı için elzem olan sedir ormanları Sarp Kilikya’daydı. 9-Sedir ormanları Kleopatra için öyle değerliydi ki onunla evlenmek isteyen Romalı Antonius, bu ormanları ona çeyiz olarak hediye etti. Ancak bu büyük aşka konu olan sedir ormanları onlara yar olmadı. Milattan önce 31’de Actium’daki deniz savaşında Oktavianus’la savaşan Kleopatra ve Antonius bu savaşı kazanamayarak intihar etti. 10-Savaşlara konu olmuş, imparatoriçelerin aşk hikâyelerinin önemli bir parçası olmuş sedir ormanları yüzyıllardır Ermenek’in nefesi. Toroslar’ın kalkerli yapısı ve kayanın çatlaklı sisteminde büyümek için kendine en elverişli ortamı bulan sedirler, dağların yamacında yeşil bir örtü halinde yayılıyor. Nadire Köprüsü bugün Türkiye’nin derinlikte 4 ncü büyük barajı olan Ermenek Baraj Gölü suları altında kalmıştır. Yerine Demir köprü yapılmıştır. 2001 yılında yapımı başlanan ve barajın bitiminden sonra dolması için beş yıl beklenilmiştir. Şerafettin GÜÇ Not: Fotoğraflar İnternet Ortamından ve Eski Ermenek Fotoğraflarından Derlenmiştir.
Ekleme Tarihi: 17 April 2025 - Thursday

NADİRE KÖYÜ (ARDIÇKAYA) VE İMPARATORİÇE KLEOPATRA

NADİRE KÖYÜ (ARDIÇKAYA) VE İMPARATORİÇE KLEOPATRA

 

Ermenek ve civarına bugüne kadar hizmet eden gelmiş geçmiş resmi daire personellerine, Kaymakamlarına, Belediye Başkanlarına, Yöre Muhtarlarına, Kadirşinas Halkına öncelikle teşekkür ederim. Ahrete intikal edenlere Rabbimden rahmet diler, mekânları Cennet olsun derim.   

Zamanında İmparatoriçe Kleopatra’nın bile göz koyduğu; uğruna nice korsanların gelip geçtiği, hayatını verdiği Sarp Kilikya ormanlarının GÖZ BEBEĞİ NADİRE BÖLGESİ, bugün Ermenek ve çevresinde adeta bir yeryüzü cenneti edasıyla yayılıyor.

Sedirlerin ve ardıçların yaşadığı bu efsane ormanlar, tüm güzelliklerini cömertçe doğaya sunuyor. Zamanında ülkeler arası hediyesi olarak en değerli SEDİR ağaçları bu bölgeden gönderilmiş olduğunu çevredeki antik yerleşim yerlerinden anlıyoruz. Bunlardan biri AYHATUN kilise kalıntıları.

Eski adı “NADIRE’’ olan köyün kuruluşu çok eskidir. Köye Şam ve Buhara’dan gelenlerin yerleştiği söylenmektedir. Sedir, çam ve köknar ormanları ile çevrili olan köy Ermenek’e Alaköprü üzerinden 60 kilometre Anbar boğazından 37 kilometre uzaklıktadır.

Dudağacı ve Gürmün adlı iki mahallesi varken Gürmün 1960’da Yeşilköy olarak müstakil köy olmuştur.

Dudağacı mahallesindeki 60 hane ile birlikte 1970 yılında 237 hanede 1266, göç ve nüfus planlaması nedeni ile 1990 yılı sayımlarında 1088’e düşmüştür. Çok sayıda kıl keçisi beslenir. Köyün en verimli arazisi Göksu Vadisindeki dar kıyılardır. Buralarda sebze, meyve, zeytin ve pamuk ekimi yapılır.

Köyün ilkokulu 1946 yılında açılmıştır. Köye 1987 yılında iki katli yedi derslikli okul yapılmıştır. Dudağacı mahallesine ilkokul 1971 yılında açılmıştır. 

"Nadire” ismini bir rivayete göre; Fatih Sultan II. Mehmet zamanında almıştır. Buna göre Sultan Fatih Karamanoğullarını Türk birliğine dâhil ettikten sonra, vezirine bölgede Karamanoğullarından kimse kalıp kalmadığını sorar. Vezir “Nadiren Sultanım” diye cevap verir. Karamanoğulları en son bu bölgede kaldığından vezir böyle cevap vermiştir. Bundan sonra köyün ismi bu şekilde anılmaya başlar. Bu rivayet bölgede yıllardır söylene gelmiştir.

Etrafı yalçın kayalıklarla ve ardıç ormanlarıyla çevrili olmasından dolayı köye “Ardıçkaya” ismi verilmiştir. Köyün bu ismi almasının diğer bir nedeni de tam tepede bir ardıç ağacı ve kaya bulunmasıdır.

Bölge hakkında Sedir Ormanlarıyla ve Sedirlerle İlgili 10 Şaşırtıcı Bilgi

1-Ermenek’in bulunduğu yüksek Toros Dağları Sedir Ormanlarıyla kaplı. Hatta yamaçlarındaki sedir ağaçlarının bolluğu yüzünden en güzel köylerden birinin adı da Katranlı. Sedir, yerel halkın dilinde “katran” diye geçiyor. Aynı şekilde “Ardıçkaya” da böyle ağaç adı almış köylerden biri olarak hâlâ yaşıyor.

2-Sedir ağacı, kara-kışa, suya, güveye karşı ne kadar dayanıklı ve üzerinde çalışmak için ne kadar esnekse, yetişme koşulları açısından da o kadar narin bir ağaç.

3-Genel olarak 1500 – 1600 metre rakımda yetişen sedir; kimi yerlerde 600 metre ye kadar düşüp kimi yerlerde de 2000 m. ye kadar rakımda/yüksekliklerde yetişebiliyor.

4-Sedir ağacı, tohumlarını 26 – 28 ayda veriyor. Kasımdan Ocak ayına kadar toprağın üzerine tohumlarını pervane gibi dökerken bir yandan da karın yağmasını bekliyor. Kar yağınca tohumlarını karın altında korumaya alıyor ve böylece baharda ortaya çıkmaya başlıyor. Yüksek Torosların kalkerli yapısı ve kayanın çatlaklı sistemi, sedir için mükemmel bir ortam.

5-Katran, sedir ağacı kökünden kaynatılarak ve damıtılarak elde edilen bir yağ. Bu yağ, adeta mucizevî bir ilaç gibi. Yaraların iltihabını alan katran; arı sokmalarına, boğaz iltihabına, pek çok deri hastalığına, saç dökülmesine karşı iyi geliyor. Ayrıca stres alıcı özelliğiyle de antik çağlardan beri kullanılmış. Ermenek’te özellikle Sarıveliler civarındaki Daran ve Koçaşlı Köylüleri, her yıl katran damıtıp pazarlarda satıyor.

6-Kadran ağacının kökünden elde edilen (pise) katran ve diğer sedir yağları, antik çağdan beri gözde yağlardan olmuş. Özellikle ölülerin vücutlarının erken çürümesine ve kokmasına karşı kullanılıyordu. Eski çağlarda tapınaklarda yakılıp; tütsüsü güzel koku yaymak için idealdi.

7-Dünyada sadece Lübnan (Bayraklarında sedir ağacı var) ve Akdeniz havzasında yetişen sedir ağaçları Ermenek’i benzersiz kılan özelliklerden biri. Sedir ağaçları kara-kışa suya dayanıklılığı ve odununun sağlamlığı nedeniyle uygarlık tarihi boyunca her zaman talep edilmiş; gemi yapımı başta olmak üzere pek çok alanda kullanılmış.

8-Sarp Kilikya için tarih sahnesinde belirenlerden biri de Kleopatra’ydı. Çünkü Mısır’da en eski mezarları süsleyen, kutsallığı tartışma götürmez ve en önemlisi donanma gemilerinin yapımı için elzem olan sedir ormanları Sarp Kilikya’daydı.

9-Sedir ormanları Kleopatra için öyle değerliydi ki onunla evlenmek isteyen Romalı Antonius, bu ormanları ona çeyiz olarak hediye etti. Ancak bu büyük aşka konu olan sedir ormanları onlara yar olmadı. Milattan önce 31’de Actium’daki deniz savaşında Oktavianus’la savaşan Kleopatra ve Antonius bu savaşı kazanamayarak intihar etti.

10-Savaşlara konu olmuş, imparatoriçelerin aşk hikâyelerinin önemli bir parçası olmuş sedir ormanları yüzyıllardır Ermenek’in nefesi. Toroslar’ın kalkerli yapısı ve kayanın çatlaklı sisteminde büyümek için kendine en elverişli ortamı bulan sedirler, dağların yamacında yeşil bir örtü halinde yayılıyor.

Nadire Köprüsü bugün Türkiye’nin derinlikte 4 ncü büyük barajı olan Ermenek Baraj Gölü suları altında kalmıştır. Yerine Demir köprü yapılmıştır. 2001 yılında yapımı başlanan ve barajın bitiminden sonra dolması için beş yıl beklenilmiştir.

Şerafettin GÜÇ

Not: Fotoğraflar İnternet Ortamından ve Eski Ermenek Fotoğraflarından Derlenmiştir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mutajans.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.