Anasayfa
Yazarlar
Yunus Emre Kaya
Yazı Detayı
Bu yazı 800 kez okundu.
Köyde Üretim olmaz ise Şehirlerde yaşam olmaz.
Değerli okuyucularım, Kıymetli yurttaşlarım 2025 yılının ikinci gününde köşe yazıma başlamadan önce hepinize sağlık, sıhhat içinde huzurlu bir yıl diliyor hepinizin Regaip Kandilini kutluyorum. Bildiğiniz üzere uzun yıllar Tarım ve Hayvancılık ülke Ekonomimizin temel direği olmuş Nüfusumuzun büyük bir bölümü kırsal kesimde (köy) Aile işletmesi adı altında Tarım ve Hayvancılık ile geçimini sürdürerek hem Aile bireylerine hemde Ülke Ekonomisine büyük katkı sunmuştur. 1960 yıllarında başlayan sanayileşme süreci ve iş gücü arayışları Kentleşme dalgasını başlatmış Köylerden Kentlere kontrolsüz bir göç dalgası oluşturmuştur. Buğün Şehirlerde yaşanan geçmişten günümüze plansız yapılaşma, Nüfus yoğunluğu, Trafik yoğunluğu buna bağlı olarak Hava kirliliği, Gürültü kirliliği, İklim değişikliği, hazır ve sağlıksız Gıda tüketimi buna bağlı olarak Sağlık sorunları, komşuluk ilişkilerinin bitmesi, yaşam alanının sınırlılığı, üretmeden tüketmekten kaynaklı yüksek yaşam maliyeti, toplu yaşamdan kaynaklı suç oranları vb olumsuzluklar neticesinde Kentlerin yaşam kalitesinin düşmesi ve İnsanları tekrar Köylere dönüşü düşünmeye yönlendirmiştir. Özellikle Pandemi sürecinde bu düşünce fiili olarak başlasada henüz bir göç dalgasına dönüşmüş değil peki önümüzdeki yıllarda Kentlerden Köylere bir göç dalgası başlarmı hep birlikte göreceğiz.
Değerli okurlarım tabiki Sanayileşme konusunda yapılan tüm çalışmaları sonuna kadar destekliyoruz. Sanayicilik, bir Ülkenin Ekonomik, Sosyal ve Siyasi yapısını derinden etkileyen kalkınmanın en temel direklerinden birisidir. Ancak bir Ülkenin Bağımsızlığının Sigortası Sanayileşmenin yanında Aynı zamanda Kırsal yaşamın devamı, Tarım ve Hayvancılıktır. Tarım Politikasında Özellikle Tarım Arazilerinin ve Otlakların korunması, Arazisini ekip biçmeye devam eden Hayvancılık faaliyetlerine devam eden gerçek üreticinin daha profesyonel teşvikler ile desteklenmesi, Gençlerimizin Tarım ve Hayvancılık yapmaları konusunda desteklenmesi, Büyükşehir yasası ile statüsü tahrip olan köylerimize tekrar bir köy kanunu yapılması ve Tüzel kişiliğinin iade edilmesi, Gençlerimizin Köylere ev yapabilmesi için ciddi teşvikler verilmesi, Köylere Sosyal alanlar kurulması, Köylerde Elektrik, GSM şebekesi İnternete ulaşım gibi sorunların giderilmesi Kırsaldaki yaşamın artmasına sebep olacak bazı önemli başlıklardır. Ayrıca Coğrafi konumuna göre bazı üretim tesislerinin Köylere kurulması için ciddi teşvikler verilmesi halinde istihdam oluşturarak Şehir merkezlerinde Askari ücret ile geçinemeyen gençlerimizi, Ailelerimizi tekrar köylerde yaşam kurmaya ikna edebiliriz. Bu sayede Nüfus, Hava kirliliği, Trafik, Ekonomik sıkıntıları dengeleyebilir artan üretim ile İnsanımıza ve Ülkemize Ekonomik değerler üretebilriz.
Değerli Okurlarım tabiki Devlet Politikalarının yanında bizlerede sorumluluklar almalı Köylerimizdeki yaşamın devamı etmesi için mücadele etmeliyiz. Şehrin gürültüsü, trafiği ve yoğun yaşam temposu sizi yoruyorsa, köy hayatının huzuru size iyi gelecektir. Şehir hayatının getirdiği sağlık sorunları ile mücadele ediyorsanız sizi temiz hava ve doğal beslenmeye davet ediyoruz. Doğayla daha iç içe olmak ve Doğal bir yaşam sürmek istiyorsanız, köy hayatı bu konuda size daha fazla imkan sunar. Şehirdeki yüksek yaşam maliyeti, köyde daha az masrafla geçinme imkanı sunar. Temiz hava, organik beslenme ve düzenli fiziksel aktivite ile sağlığınızı koruyabilirsiniz. Şehrin stresinden uzak, huzurlu bir yaşam sürebilirsiniz. Komşuluk ilişkilerinin daha güçlü olduğu bir ortamda yaşayabilirsiniz. Kendi üretiminizi yaparak ekonomik özgürlüğe kavuşabilirsiniz. Doğayla iç içe olmak, ruhunuzu dinlendirir. Sonuç olarak Köye dönüş, bireysel çabanın yanında Devlet Politikası olarak ele alınması gereken ciddi bir süreçtir. Köylerin yaşam şartları çağımızın gereksinimlerine göre düzenlenmeli ve biran önce Kentlerde ki yoğun Nüfus Köyler ile dengelenmelidir. Unutmayın Köylerde üretim olmaz ise Şehirlerde yaşam olmaz. Sağlıcakla kalın...
Ekleme
Tarihi: 02 Ocak 2025 - Perşembe
Köyde Üretim olmaz ise Şehirlerde yaşam olmaz.
Değerli okuyucularım, Kıymetli yurttaşlarım 2025 yılının ikinci gününde köşe yazıma başlamadan önce hepinize sağlık, sıhhat içinde huzurlu bir yıl diliyor hepinizin Regaip Kandilini kutluyorum. Bildiğiniz üzere uzun yıllar Tarım ve Hayvancılık ülke Ekonomimizin temel direği olmuş Nüfusumuzun büyük bir bölümü kırsal kesimde (köy) Aile işletmesi adı altında Tarım ve Hayvancılık ile geçimini sürdürerek hem Aile bireylerine hemde Ülke Ekonomisine büyük katkı sunmuştur. 1960 yıllarında başlayan sanayileşme süreci ve iş gücü arayışları Kentleşme dalgasını başlatmış Köylerden Kentlere kontrolsüz bir göç dalgası oluşturmuştur. Buğün Şehirlerde yaşanan geçmişten günümüze plansız yapılaşma, Nüfus yoğunluğu, Trafik yoğunluğu buna bağlı olarak Hava kirliliği, Gürültü kirliliği, İklim değişikliği, hazır ve sağlıksız Gıda tüketimi buna bağlı olarak Sağlık sorunları, komşuluk ilişkilerinin bitmesi, yaşam alanının sınırlılığı, üretmeden tüketmekten kaynaklı yüksek yaşam maliyeti, toplu yaşamdan kaynaklı suç oranları vb olumsuzluklar neticesinde Kentlerin yaşam kalitesinin düşmesi ve İnsanları tekrar Köylere dönüşü düşünmeye yönlendirmiştir. Özellikle Pandemi sürecinde bu düşünce fiili olarak başlasada henüz bir göç dalgasına dönüşmüş değil peki önümüzdeki yıllarda Kentlerden Köylere bir göç dalgası başlarmı hep birlikte göreceğiz.
Değerli okurlarım tabiki Sanayileşme konusunda yapılan tüm çalışmaları sonuna kadar destekliyoruz. Sanayicilik, bir Ülkenin Ekonomik, Sosyal ve Siyasi yapısını derinden etkileyen kalkınmanın en temel direklerinden birisidir. Ancak bir Ülkenin Bağımsızlığının Sigortası Sanayileşmenin yanında Aynı zamanda Kırsal yaşamın devamı, Tarım ve Hayvancılıktır. Tarım Politikasında Özellikle Tarım Arazilerinin ve Otlakların korunması, Arazisini ekip biçmeye devam eden Hayvancılık faaliyetlerine devam eden gerçek üreticinin daha profesyonel teşvikler ile desteklenmesi, Gençlerimizin Tarım ve Hayvancılık yapmaları konusunda desteklenmesi, Büyükşehir yasası ile statüsü tahrip olan köylerimize tekrar bir köy kanunu yapılması ve Tüzel kişiliğinin iade edilmesi, Gençlerimizin Köylere ev yapabilmesi için ciddi teşvikler verilmesi, Köylere Sosyal alanlar kurulması, Köylerde Elektrik, GSM şebekesi İnternete ulaşım gibi sorunların giderilmesi Kırsaldaki yaşamın artmasına sebep olacak bazı önemli başlıklardır. Ayrıca Coğrafi konumuna göre bazı üretim tesislerinin Köylere kurulması için ciddi teşvikler verilmesi halinde istihdam oluşturarak Şehir merkezlerinde Askari ücret ile geçinemeyen gençlerimizi, Ailelerimizi tekrar köylerde yaşam kurmaya ikna edebiliriz. Bu sayede Nüfus, Hava kirliliği, Trafik, Ekonomik sıkıntıları dengeleyebilir artan üretim ile İnsanımıza ve Ülkemize Ekonomik değerler üretebilriz.
Değerli Okurlarım tabiki Devlet Politikalarının yanında bizlerede sorumluluklar almalı Köylerimizdeki yaşamın devamı etmesi için mücadele etmeliyiz. Şehrin gürültüsü, trafiği ve yoğun yaşam temposu sizi yoruyorsa, köy hayatının huzuru size iyi gelecektir. Şehir hayatının getirdiği sağlık sorunları ile mücadele ediyorsanız sizi temiz hava ve doğal beslenmeye davet ediyoruz. Doğayla daha iç içe olmak ve Doğal bir yaşam sürmek istiyorsanız, köy hayatı bu konuda size daha fazla imkan sunar. Şehirdeki yüksek yaşam maliyeti, köyde daha az masrafla geçinme imkanı sunar. Temiz hava, organik beslenme ve düzenli fiziksel aktivite ile sağlığınızı koruyabilirsiniz. Şehrin stresinden uzak, huzurlu bir yaşam sürebilirsiniz. Komşuluk ilişkilerinin daha güçlü olduğu bir ortamda yaşayabilirsiniz. Kendi üretiminizi yaparak ekonomik özgürlüğe kavuşabilirsiniz. Doğayla iç içe olmak, ruhunuzu dinlendirir. Sonuç olarak Köye dönüş, bireysel çabanın yanında Devlet Politikası olarak ele alınması gereken ciddi bir süreçtir. Köylerin yaşam şartları çağımızın gereksinimlerine göre düzenlenmeli ve biran önce Kentlerde ki yoğun Nüfus Köyler ile dengelenmelidir. Unutmayın Köylerde üretim olmaz ise Şehirlerde yaşam olmaz. Sağlıcakla kalın...
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.