PROMOSYON
Şerafettin Güç Karamanoğulları Araştırmacı Yazar
Köşe Yazarı
Şerafettin Güç Karamanoğulları Araştırmacı Yazar
 

KARAMANOĞULLARI TARİHİ İÇİNDE SİLLE

KARAMANOĞULLARI TARİHİ İÇİNDE SİLLE   Sille, İç Anadolu bölgesinde, Konya’nın 8 km Kuzey batısında deniz seviyesinden 1152 metre yüksekte iki dağ arasında vadi görünümünde olan bir yerleşim merkezidir. Sille ismiyle ilgili değişik görüşler ortaya atılmıştır: 1. Frig dininin Şarap tanrısının nedimlerinden Silen’den, 2. Silenos’tan, (Silenos = “Kaynayıp coşarak köpürüp akan su” anlamına gelir.) 3. Sel anlamına gelen “Seyl” kelimesinden, 4. Si = Su ella = Allah birleşimi olan Siellâ’dan, 5. Sille “Sıla” dan geldiği bildirilmektedir. 6. Sille ayrıca Sylla isimli Roma kumandanına da nispet edilmiştir.   Selçuklular zamanında 'İsiyle' ve 'Silye' adıyla kullanılan Sille, Osmanlılar döneminde bu ismin yanı sıra 'Su Dirhemi Nahiyesi' adıyla da anılmıştır. Sille, İpek Baharat yolu üzerinde bulunan M.Ö. Frigyalılar, M.S. Romalılar tarafından ve bilhassa Selçuklular ve Osmanlılar zamanında yerleşim merkezi olmuştur. Sille’nin Selçuklular zamanında Alaaddin Keykûbat (1220-1237) döneminde buraya yerleştirilen gayr-i Müslimlerin Saray hizmetinde görevlendirildiği bilinmektedir.   Anadolu Selçuklu Devletinden sonra Konya ve çevresi Karamanoğulları Devletinin hâkimiyetine geçmiştir. Konya ve Çevresi, Karamanoğlu II. İbrahim’in 1464 yılında ölümünden sonra 1468 yılında Osmanlıların eline geçmiştir. Osmanlı Devleti zamanında Türkçe konuşup Türkçe isimler alan ve kendilerine Karamanlı denilen ve konuştukları dile de Karamanlıca denilen Gayr-i Müslimler, Sille halkının içinde yer almıştır. Dolayısıyla Sille’ye yerleştirilen halkın Rum asıllı olmayıp Hıristiyanlaşmış Türkler olduğu bilinmektedir. Sille, Fatih Sultan Mehmet, II. Bayezid, Yavuz Sultan Selim, Kanûnî Sultan Süleyman ve III. Murad dönemlerinde Konya’ya bağlı bir yerleşim merkezidir. (1476-1584) Osmanlı Devletinde Belediyeler XIX. Asırda kurulmuştur. Sille’de Nahiye Müdürlüğü 1878 yılında kurulurken, Belediye 1882 yılında kurulmuştur. Sille’deki Kurtuluş Camii, Subaşı Camii, Mezaryakası Camii, Orta Mahalle Camii, Ak Camii, Karataş Camii, Çay Camii Müslüman halka, Akmanastır, Ayaeleni, Çevrikler, Mezarlık arkası, Aşağı Kilise, Kızıl kilise ve kaya kiliseler gayr-i Müslim halka ibadethane olarak hizmet vermekte idi. Sille taşı ile yapılan Sille evlerinde ahşap malzeme de kullanılmıştır. Sille evleri iki katlı, düz damla örtülü olup bu damlar çorak kaplıdır. Ayrıca duvar kalınlığı 60-70 santim olan Sille evlerinde ön damı niteliğinde cumbalar bulunur.   Sille’de 4 adet mezarlık mevcuttur. Bunlar; Subaşı Mahallesi Mezarlığı, Mormi Mahallesi Mezarlığı,  Karataş Mahalesi Mezarlığı,  Akmahalle Mahallesi Mezarlığıdır. Sille’de taş işçiliği yüzlerce yıldan beri yapılmakta ve taşlar, taş ocaklarından çıkarılmaktadır. Yumuşak bir tür granit olan Sille taşı, Silleli ustalar tarafından duvar ve kapak taşı olarak kullanılmaktadır. Sille’deki toprak işçiliği, çanak, çömlek, küp, testi, çomak, saksı, tuğla, kiremit, tandır yapımı olarak önemli bir meslek dalıdır ve geçim kaynağıdır. Sille’de Kârhane (Subaşı) mahallesi başta olmak üzere Sille’nin değişik yerlerinde testi ocakları mevcut idi. Ancak daha sonra çeşitli sebeplerle çalışmak üzere Silleliler Türkiye’nin birçok yerine (Yaban) gitmişlerdir. Yabana giden Silleliler Hıdrellez’de (Mayıs) Sille’den ayrılırlar, Kasım ayında evlerine dönerlerdi.   Sille’deki mum imalâtı yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. Ancak yapımına bir süre ara verilen mumculuk, şimdilerde girişimciler tarafından yeniden canlandırılmıştır.   Tarih ve Kültür beldesi olan Sille’nin en önemli özelliklerinden birisi de birçok Hattat’ın yetişmiş olmasıdır. Osman Hâki Dede Efendi, Ahmet Şükrü Efendi, Osman Hamdi Efendi, Hacı Ahmet Efendi, Ali Vehbi Efendi, Mehmet Şükrü Efendi bunlar arasındadır. Silleli âlimler arasında Hacı Hafız Mehmet Efendi, Musa Efendi, oğulları Mehmet ve Abdullah Efendiler, Hacı Şaban Efendi, Ömer Efendi, Ali Uca Efendi, Kâtip Ali Efendi, Sakallı Mehmet Efendi’nin isimlerini sayabiliriz. Ayrıca Himmet Ölçmen, Tevfik Fikret Sılay gibi siyaset adamları da yetişmiştir. T.C. Anayasası 56. Madde “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlama; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimdeki sağlık ve sosyal kurumlardan yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.”   Şerafettin GÜÇ Karamanoğulları Tarihi Araştırmacısı Yazar     Kaynaklar 1. Aköz, Alaaddin (Yrd. Dr.), 2. Ürekli, Bayram (Yrd. Dr.), Tarih-i Seyri İçinde Sille’de (Konya) Müslim Gayr-i Müslim İlişkileri, S.Ü. Ata Dergisi, Konya, 1997, VII/193-213. 3. Azimli, Mehmet (Doç. Dr.), Son Müderris Musa Kâzım Efendi, Konya, 2008. 4. Erdönmez, Mehmet, Geçmişten Günümüze Sille’de Toprak İşçiliği, Konya, 2009 5. İnci, Ahmet, Silleli Şairlerden Âşık Figânî ve Âşık Mansur, Konya, 2008. 6. Konyalı, İ. Hakkı, Konya Tarihi, Konya,n 1964. 7. Hasan Özönder (Dr.),Sille (Tarih Kültür, San’at), Konya, 1998. 8. Sarıköse Barış, Sille, Bin Yıllık Birliktelik, Konya, 2009. 5000 Yıllık Kültür Vadisi Sille (Dergi), Sayı, I-IV, Konya, 2008-2009.  
Ekleme Tarihi: 29 Ocak 2023 - Pazar

KARAMANOĞULLARI TARİHİ İÇİNDE SİLLE

KARAMANOĞULLARI TARİHİ İÇİNDE SİLLE

 

Sille, İç Anadolu bölgesinde, Konya’nın 8 km Kuzey batısında deniz seviyesinden 1152 metre yüksekte iki dağ arasında vadi görünümünde olan bir yerleşim merkezidir.

Sille ismiyle ilgili değişik görüşler ortaya atılmıştır:

1. Frig dininin Şarap tanrısının nedimlerinden Silen’den,

2. Silenos’tan, (Silenos = “Kaynayıp coşarak köpürüp akan su” anlamına gelir.)
3. Sel anlamına gelen “Seyl” kelimesinden,
4. Si = Su ella = Allah birleşimi olan Siellâ’dan,
5. Sille “Sıla” dan geldiği bildirilmektedir.
6. Sille ayrıca Sylla isimli Roma kumandanına da nispet edilmiştir.

 

Selçuklular zamanında 'İsiyle' ve 'Silye' adıyla kullanılan Sille, Osmanlılar döneminde bu ismin yanı sıra 'Su Dirhemi Nahiyesi' adıyla da anılmıştır.

Sille, İpek Baharat yolu üzerinde bulunan M.Ö. Frigyalılar, M.S. Romalılar tarafından ve bilhassa Selçuklular ve Osmanlılar zamanında yerleşim merkezi olmuştur.

Sille’nin Selçuklular zamanında Alaaddin Keykûbat (1220-1237) döneminde buraya yerleştirilen gayr-i Müslimlerin Saray hizmetinde görevlendirildiği bilinmektedir.

 

Anadolu Selçuklu Devletinden sonra Konya ve çevresi Karamanoğulları Devletinin hâkimiyetine geçmiştir.

Konya ve Çevresi, Karamanoğlu II. İbrahim’in 1464 yılında ölümünden sonra 1468 yılında Osmanlıların eline geçmiştir.

Osmanlı Devleti zamanında Türkçe konuşup Türkçe isimler alan ve kendilerine Karamanlı denilen ve konuştukları dile de Karamanlıca denilen Gayr-i Müslimler, Sille halkının içinde yer almıştır.

Dolayısıyla Sille’ye yerleştirilen halkın Rum asıllı olmayıp Hıristiyanlaşmış Türkler olduğu bilinmektedir.

Sille, Fatih Sultan Mehmet, II. Bayezid, Yavuz Sultan Selim, Kanûnî Sultan Süleyman ve III. Murad dönemlerinde Konya’ya bağlı bir yerleşim merkezidir. (1476-1584)

Osmanlı Devletinde Belediyeler XIX. Asırda kurulmuştur. Sille’de Nahiye Müdürlüğü 1878 yılında kurulurken, Belediye 1882 yılında kurulmuştur.

Sille’deki Kurtuluş Camii, Subaşı Camii, Mezaryakası Camii, Orta Mahalle Camii, Ak Camii, Karataş Camii, Çay Camii Müslüman halka, Akmanastır, Ayaeleni, Çevrikler, Mezarlık arkası, Aşağı Kilise, Kızıl kilise ve kaya kiliseler gayr-i Müslim halka ibadethane olarak hizmet vermekte idi.

Sille taşı ile yapılan Sille evlerinde ahşap malzeme de kullanılmıştır. Sille evleri iki katlı, düz damla örtülü olup bu damlar çorak kaplıdır. Ayrıca duvar kalınlığı 60-70 santim olan Sille evlerinde ön damı niteliğinde cumbalar bulunur.

 

Sille’de 4 adet mezarlık mevcuttur.

Bunlar; Subaşı Mahallesi Mezarlığı,

Mormi Mahallesi Mezarlığı, 
Karataş Mahalesi Mezarlığı, 
Akmahalle Mahallesi Mezarlığıdır.

Sille’de taş işçiliği yüzlerce yıldan beri yapılmakta ve taşlar, taş ocaklarından çıkarılmaktadır. Yumuşak bir tür granit olan Sille taşı, Silleli ustalar tarafından duvar ve kapak taşı olarak kullanılmaktadır.

Sille’deki toprak işçiliği, çanak, çömlek, küp, testi, çomak, saksı, tuğla, kiremit, tandır yapımı olarak önemli bir meslek dalıdır ve geçim kaynağıdır. Sille’de Kârhane (Subaşı) mahallesi başta olmak üzere Sille’nin değişik yerlerinde testi ocakları mevcut idi. Ancak daha sonra çeşitli sebeplerle çalışmak üzere Silleliler Türkiye’nin birçok yerine (Yaban) gitmişlerdir. Yabana giden Silleliler Hıdrellez’de (Mayıs) Sille’den ayrılırlar, Kasım ayında evlerine dönerlerdi.

 

Sille’deki mum imalâtı yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. Ancak yapımına bir süre ara verilen mumculuk, şimdilerde girişimciler tarafından yeniden canlandırılmıştır.

 

Tarih ve Kültür beldesi olan Sille’nin en önemli özelliklerinden birisi de birçok Hattat’ın yetişmiş olmasıdır. Osman Hâki Dede Efendi, Ahmet Şükrü Efendi, Osman Hamdi Efendi, Hacı Ahmet Efendi, Ali Vehbi Efendi, Mehmet Şükrü Efendi bunlar arasındadır.

Silleli âlimler arasında Hacı Hafız Mehmet Efendi, Musa Efendi, oğulları Mehmet ve Abdullah Efendiler, Hacı Şaban Efendi, Ömer Efendi, Ali Uca Efendi, Kâtip Ali Efendi, Sakallı Mehmet Efendi’nin isimlerini sayabiliriz. Ayrıca Himmet Ölçmen, Tevfik Fikret Sılay gibi siyaset adamları da yetişmiştir.

T.C. Anayasası 56. Madde

“Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlama; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimdeki sağlık ve sosyal kurumlardan yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.”

 

Şerafettin GÜÇ

Karamanoğulları Tarihi Araştırmacısı Yazar

 

 

Kaynaklar


1. Aköz, Alaaddin (Yrd. Dr.),

2. Ürekli, Bayram (Yrd. Dr.), Tarih-i Seyri İçinde Sille’de (Konya) Müslim Gayr-i Müslim İlişkileri, S.Ü. Ata Dergisi, Konya, 1997, VII/193-213.
3. Azimli, Mehmet (Doç. Dr.), Son Müderris Musa Kâzım Efendi, Konya, 2008.
4. Erdönmez, Mehmet, Geçmişten Günümüze Sille’de Toprak İşçiliği, Konya, 2009
5. İnci, Ahmet, Silleli Şairlerden Âşık Figânî ve Âşık Mansur, Konya, 2008.
6. Konyalı, İ. Hakkı, Konya Tarihi, Konya,n 1964.
7. Hasan Özönder (Dr.),Sille (Tarih Kültür, San’at), Konya, 1998.
8. Sarıköse Barış, Sille, Bin Yıllık Birliktelik, Konya, 2009.
5000 Yıllık Kültür Vadisi Sille (Dergi), Sayı, I-IV, Konya, 2008-2009.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mutajans.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.