PROMOSYON
Şerafettin Güç Karamanoğulları Araştırmacı Yazar
Köşe Yazarı
Şerafettin Güç Karamanoğulları Araştırmacı Yazar
 

Geçmiş Nasıl Unutturulur!

  Geçmiş Nasıl Unutturulur!   Aslında buna geçmişle yaşamak nasıl bırakılır? Diye sormakla daha doğru ederiz. Bir Ulusa gerçek Tarihi unutturulup yerine yalan Tarih aşılanırsa, o toplum Ulus olmaktan çıkıp sürüye dönüşebilir. (Biz de koyun sürüleri olduğu gibi.) İnsanoğlu; doğumundan itibaren isteklerini, arzularını ve ihtiyaçlarını başkalarına anlatmak ve toplum içerisindeki diğer fertlerle irtibat kurmak için, doğduğu ve yaşadığı coğrafyaya ait lisanı ve adresi kullanır. Örnek veriyorum; - “Seni Feridin Bahçesinin girişinde bekliyorum” – “Seni 386 sokak başında bekliyorum.” Google Eart bak, neresi numarayı ara dur. - “Dün Hacı Sami Amcanın bahçesinden kayısı aşırdık.” – “Dün 819 sokağın başında ki bahçeden kayısı aşırdık.” Kripto yazı gibi çöz çözebilirsen. -“Akşamdan Seki Hamam Külhanı damından uçurtma yapmak için kamış çektik.” - “Akşamdan 31 sokağın ortasında ki hamamın damından uçurtma yapmak için kamış çektik.” Numaratör bir toplum olmaya doğru itilmişiz. Lisan; bir milletin tarihini, kültürünü ve medeniyetini hem bünyesinde yaşayan fertlere hem de diğer milletlere ulaştırabilmesi ve tarih sahnesinde hayatını devam ettirebilmesi için gerekli bir araç olmuştur. Kendine ait bir lisanı olmayan bir toplum var olamayacağı gibi, lisanı zayıf olan toplumlar da diğer toplumların ve dillerin istilasına maruz kalarak tarih sahnesinden silinip giderler. Asla unutmam dediğiniz yerler, kişiler, hatıralarınızın unutturulma yöntemleri var. Bu sokaklarımıza numara verme nereden çıktı? Eski dostlara sormaya gerek duymadan, 2023 yılı gençlerimizin 15 – 20 yaş grubuna “Şambayat” neresi diye sorsak acaba kaç kişi cevaplayabilir? Karaman Beyliği / Devleti tarihini bilmeyen yerel yönetim ve meclis üyeleri lafım size. Benim geçmişimi, anılarımı, tarihimi silmeye kalkan zamanın yerel yönetim ve belediye meclis üyelerini şiddetle kınıyorum. "Avrupa Birliği Müktesebatı" gereği sokak ve cadde isimleri numaralanması lazımmış? Nasıl gelirsin böyle bir oyuna. Tarihe iz bırakmış bir toplumun isminden rahatsız olanlar var demek ki? Çok zor değil; Belediye Meclis Üyelerinin hep beraber alacakları gerekçeli karar ile eski sokak isimleri geri verilir. Şimdi bunun sırası mı? Diyen mutlaka çıkacak. Onlara derim ki; torunlarına bırakacağın en değerli hazine geçmişin. Daha önce nasıl tarihi isimleri numara ile değiştirdin şimdi de aynısını yapacaksın. İnşallah Belediye arşivinde ki eski sokak isimleri muhafaza ediliyordur. Eğer yok edilmiş ise, bunu altında bir çapanoğlu ararım... Biline. FAL “Sen her özlediğim anda karşıma çıkarsın İzmir‘de çıkarsın, kars’ta çıkarsın, van’da çıkarsın Hiç böyle vefa görmedi âlemde hakikât Yollar kapanır sen gene Fincan da çıkarsın.....” Bekir Sıtkı Erdoğan   Mut sokaklarını her birinin tarihe mal olmuş bir anlamı var. Boşuna bu isimler verilmemişti. Atasözlerimiz gibi. Yıllarca denenmiş ondan sonra toplumun malı olmuştu. Bir başka değişle “Beytülmâl” olmuş. Şimdi soruyorum: “Bir toplumda veya toplumsal grupta bireylerin benimseyip uyguladıkları her türlü duyuş, düşünce, davranış, kural, uygulama ve kıymetlere ne denir?” Aynı bazı insanların doğuştan sahip olduğu özellikler gibi (ağırbaşlılık, sevecenlik, güvenirlilik) değerlerin oluşumuna katkı sağlar. YÖRÜK KADINI Birisi elinde biri kucakta Bir bulgur pilavı kaynar ocakta Sogularda üşür terler sıcakta Besler hanesini Yörük Kadını   Siper yok üstüne yağmurlar yağar Alır helkesini malını sağar Sütü yoğurt yapar yayığın yayar Besler yavruların Yörük Kadını   Bir pınar başına kurar kazanı Kül le yıkar bulamazsa ozonu O da istemezdi böyle düzeni Öyle sabırlıdır Yörük Kadını   Sabahtan akşama hiç bitmez işi Kaynatır ayranı çıkarır keşi Akşam bir de tatlı getirse eşi Sevinir o zaman Yörük Kadını   Ben Nadir'im Yörük Ana doğurdu Bazen kuru ekmek verdi bazen yoğurdu Tehlikeye girerse öz anayurdu Erkekten ileri koşar Yörük Kadını Nadir Altun / Köselerli köyü Mut – Mersin   Evet, yazıla yazıla, gezile gezile bitmeyen bir diyardır Karamanoğulları diyarı... Bozkırın yaylayla kesiştiği; Yörük kültürünün Türkmen kültürüyle harman olduğu yerdir. Troslar'ın avucundaymış gibi görünen, belki de Toroslar'ın yüreğidir Mut ve Toroslar hangi mevsim olursa olsun O'nda bir güzellik bulursunuz... Güzel olmasa Anadolu'nun Gönül Erenleri bu şehre uğrar mıydı? MUT GÜZELLEMESİ İsterim has adamın namı yürüsün Ünümüz, yedi kıtayı bürüsün Mut'u görem diyenErenleri bu şehre uğrar mıydı? erken yürüsün Beş çınar bir pınarı görmek lazım.   Engin ol da gönül, bakma yüksekten Cem Sultan'ı zincirlemişler bilekten Aslanlar bile korkar heybetinden Mavga Kalesi'ni görmek lazım.   Kerim Hanedan buralardan kaçmalı Alıcı kuş gibi yükseklerden uçmalı Tası tarağı toplayıp gaza basmalı Felekten bir gün çalmak lazım. Kerim Hanedan   29 Ekim Cumhuriyet Bayramlarında ki fener alaylarımız bile unutturuldu, değil mi? Çocuklarımızın heyecanları unutturuldu. Değil mi sokak isimlerimiz unutturulmasın. Daha ne diyeyim.   Yobaz kesim, bilimden hiç hoşlanmaz. Bilimi, fenni sevmez. Örneğin Darvin’e inanmaz. Doğa yasalarını tanımaz. Depremleri bir takım gizli güçlerle açıklamaya çalışır. “Günahkârdılar, hak ettiler…” “Üniversiteli öğrencilerin yüzünden deprem oldu…” Gibilerinden safsatalarla işin kolayına kaçarlar.   NE GÜZELDİ ESKİ GÜNLER Artık gitti gelmez oldu Ne güzeldi eski günler Mazide anısı kaldı Ne güzeldi eski günler   Taş duvar, toprak sıvası Kaplıktaydı tabak, tası Tencerede tarhanası Ne güzeldi eski günler   Yollar aşıp zorluk ile Eleleydik, dirlik ile Yetinirdik varlık ile Ne güzeldi eski günler   Geçmiş, gelecek aşılar Kazanç, masrafı karşılar Gözlerde umut ışılar Ne güzeldi eski günler   Mürşidi birliğe aşık Sevgiyle, imece keşik Bir tabağa dokuz kaşık Ne güzeldi eski günler   Hüseyin Cılız (Mürşidi)     Zamanla alışılar, unutur giderler mantığı ile hareket eden, şahsen benim çevremde pek çok *minevsiz, *cibilliyetsiz, tarihi sapıtan insan görünümlü şeytanlar var. Bunlardan biri de; kalktı tarihe mal olmuş “Yelli Bel Geçiti” ismini değiştirdiler. Hem de övüne övüne başında bulgur kaynattık diyerek. Sana söyleyecek söz bulamıyorum... Unutmadan bunu da söylemiş olayım; Karamanoğulları Devleti kurucu atası Nure Sofi ve hanımının mezarını unutturmaya ve mezarı taşıyalım diyen kişi ve Zübük Belediye başkanları da vardı. Elinize ne geçecek karpuz gibi adamlar sizi.. Merak etmeyin tarih sizi de yazacak...!   "Kolaylaştırınız! Zorlaştırmayınız! Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz! Birbirinizle anlaşın, iyi geçinin, ihtilâfa düşmeyin!" (s.a.v.) (Buharî, 3:72) Sanat ve Tarih; ırk, cinsiyet, milliyet, din ve siyasi görüşleri ayıran değil tam aksine birleştirendir. Türkiye Cumhuriyeti Karamanoğulları ve Türkmenlerin iade-i itibarıdır.” “Herkes biraz ya Karamanlıdır, ya da Karamanoğullarındandır.” “Karamanoğullarının karakteristik özelliği olan, bilgide inatçılık ve yazmada gözü karalıktır.” Ş.G. Biz, “Ne Mutlu Türküm” demekten korkanlardan değil, “Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun” diyenlerdeniz. Kalemimizi ne sattık, ne de kiraya verdik. NOT: Biri hariç diğer fotoğraflar, Keleş Mut’um Göksel Ata internet sayfasından alınmıştır. Şerafettin GÜÇ                  
Ekleme Tarihi: 23 Temmuz 2023 - Pazar

Geçmiş Nasıl Unutturulur!

 

Geçmiş Nasıl Unutturulur!

 

Aslında buna geçmişle yaşamak nasıl bırakılır? Diye sormakla daha doğru ederiz.

Bir Ulusa gerçek Tarihi unutturulup yerine yalan Tarih aşılanırsa, o toplum Ulus olmaktan çıkıp sürüye dönüşebilir. (Biz de koyun sürüleri olduğu gibi.)

İnsanoğlu; doğumundan itibaren isteklerini, arzularını ve ihtiyaçlarını başkalarına anlatmak ve toplum içerisindeki diğer fertlerle irtibat kurmak için, doğduğu ve yaşadığı coğrafyaya ait lisanı ve adresi kullanır.

Örnek veriyorum;

- “Seni Feridin Bahçesinin girişinde bekliyorum” – “Seni 386 sokak başında bekliyorum.” Google Eart bak, neresi numarayı ara dur.

- “Dün Hacı Sami Amcanın bahçesinden kayısı aşırdık.” – “Dün 819 sokağın başında ki bahçeden kayısı aşırdık.” Kripto yazı gibi çöz çözebilirsen.

-“Akşamdan Seki Hamam Külhanı damından uçurtma yapmak için kamış çektik.” - “Akşamdan 31 sokağın ortasında ki hamamın damından uçurtma yapmak için kamış çektik.” Numaratör bir toplum olmaya doğru itilmişiz.

Lisan; bir milletin tarihini, kültürünü ve medeniyetini hem bünyesinde yaşayan fertlere hem de diğer milletlere ulaştırabilmesi ve tarih sahnesinde hayatını devam ettirebilmesi için gerekli bir araç olmuştur. Kendine ait bir lisanı olmayan bir toplum var olamayacağı gibi, lisanı zayıf olan toplumlar da diğer toplumların ve dillerin istilasına maruz kalarak tarih sahnesinden silinip giderler.

Asla unutmam dediğiniz yerler, kişiler, hatıralarınızın unutturulma yöntemleri var.

Bu sokaklarımıza numara verme nereden çıktı? Eski dostlara sormaya gerek duymadan, 2023 yılı gençlerimizin 15 – 20 yaş grubuna “Şambayat” neresi diye sorsak acaba kaç kişi cevaplayabilir?

Karaman Beyliği / Devleti tarihini bilmeyen yerel yönetim ve meclis üyeleri lafım size.

Benim geçmişimi, anılarımı, tarihimi silmeye kalkan zamanın yerel yönetim ve belediye meclis üyelerini şiddetle kınıyorum. "Avrupa Birliği Müktesebatı" gereği sokak ve cadde isimleri numaralanması lazımmış? Nasıl gelirsin böyle bir oyuna. Tarihe iz bırakmış bir toplumun isminden rahatsız olanlar var demek ki?

Çok zor değil; Belediye Meclis Üyelerinin hep beraber alacakları gerekçeli karar ile eski sokak isimleri geri verilir. Şimdi bunun sırası mı? Diyen mutlaka çıkacak. Onlara derim ki; torunlarına bırakacağın en değerli hazine geçmişin. Daha önce nasıl tarihi isimleri numara ile değiştirdin şimdi de aynısını yapacaksın. İnşallah Belediye arşivinde ki eski sokak isimleri muhafaza ediliyordur. Eğer yok edilmiş ise, bunu altında bir çapanoğlu ararım... Biline.

FAL

“Sen her özlediğim anda karşıma çıkarsın

İzmir‘de çıkarsın, kars’ta çıkarsın, van’da çıkarsın

Hiç böyle vefa görmedi âlemde hakikât

Yollar kapanır sen gene

Fincan da çıkarsın.....” Bekir Sıtkı Erdoğan

 

Mut sokaklarını her birinin tarihe mal olmuş bir anlamı var. Boşuna bu isimler verilmemişti. Atasözlerimiz gibi. Yıllarca denenmiş ondan sonra toplumun malı olmuştu. Bir başka değişle “Beytülmâl” olmuş.

Şimdi soruyorum: “Bir toplumda veya toplumsal grupta bireylerin benimseyip uyguladıkları her türlü duyuş, düşünce, davranış, kural, uygulama ve kıymetlere ne denir?” Aynı bazı insanların doğuştan sahip olduğu özellikler gibi (ağırbaşlılık, sevecenlik, güvenirlilik) değerlerin oluşumuna katkı sağlar.

YÖRÜK KADINI

Birisi elinde biri kucakta

Bir bulgur pilavı kaynar ocakta

Sogularda üşür terler sıcakta

Besler hanesini Yörük Kadını

 

Siper yok üstüne yağmurlar yağar

Alır helkesini malını sağar

Sütü yoğurt yapar yayığın yayar

Besler yavruların Yörük Kadını

 

Bir pınar başına kurar kazanı

Kül le yıkar bulamazsa ozonu

O da istemezdi böyle düzeni

Öyle sabırlıdır Yörük Kadını

 

Sabahtan akşama hiç bitmez işi

Kaynatır ayranı çıkarır keşi

Akşam bir de tatlı getirse eşi

Sevinir o zaman Yörük Kadını

 

Ben Nadir'im Yörük Ana doğurdu

Bazen kuru ekmek verdi bazen yoğurdu

Tehlikeye girerse öz anayurdu

Erkekten ileri koşar Yörük Kadını

Nadir Altun / Köselerli köyü Mut – Mersin

 

Evet, yazıla yazıla, gezile gezile bitmeyen bir diyardır Karamanoğulları diyarı... Bozkırın yaylayla kesiştiği; Yörük kültürünün Türkmen kültürüyle harman olduğu yerdir. Troslar'ın avucundaymış gibi görünen, belki de Toroslar'ın yüreğidir Mut ve Toroslar hangi mevsim olursa olsun O'nda bir güzellik bulursunuz... Güzel olmasa Anadolu'nun Gönül Erenleri bu şehre uğrar mıydı?

MUT GÜZELLEMESİ

İsterim has adamın namı yürüsün

Ünümüz, yedi kıtayı bürüsün

Mut'u görem diyenErenleri bu şehre uğrar mıydı? erken yürüsün

Beş çınar bir pınarı görmek lazım.

 

Engin ol da gönül, bakma yüksekten

Cem Sultan'ı zincirlemişler bilekten

Aslanlar bile korkar heybetinden

Mavga Kalesi'ni görmek lazım.

 

Kerim Hanedan buralardan kaçmalı

Alıcı kuş gibi yükseklerden uçmalı

Tası tarağı toplayıp gaza basmalı

Felekten bir gün çalmak lazım.

Kerim Hanedan

 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramlarında ki fener alaylarımız bile unutturuldu, değil mi? Çocuklarımızın heyecanları unutturuldu. Değil mi sokak isimlerimiz unutturulmasın. Daha ne diyeyim.

 

Yobaz kesim, bilimden hiç hoşlanmaz. Bilimi, fenni sevmez. Örneğin Darvin’e inanmaz. Doğa yasalarını tanımaz. Depremleri bir takım gizli güçlerle açıklamaya çalışır. “Günahkârdılar, hak ettiler…” “Üniversiteli öğrencilerin yüzünden deprem oldu…” Gibilerinden safsatalarla işin kolayına kaçarlar.

 

NE GÜZELDİ ESKİ GÜNLER

Artık gitti gelmez oldu

Ne güzeldi eski günler

Mazide anısı kaldı

Ne güzeldi eski günler

 

Taş duvar, toprak sıvası

Kaplıktaydı tabak, tası

Tencerede tarhanası

Ne güzeldi eski günler

 

Yollar aşıp zorluk ile

Eleleydik, dirlik ile

Yetinirdik varlık ile

Ne güzeldi eski günler

 

Geçmiş, gelecek aşılar

Kazanç, masrafı karşılar

Gözlerde umut ışılar

Ne güzeldi eski günler

 

Mürşidi birliğe aşık

Sevgiyle, imece keşik

Bir tabağa dokuz kaşık

Ne güzeldi eski günler

 

Hüseyin Cılız (Mürşidi)

 

 

Zamanla alışılar, unutur giderler mantığı ile hareket eden, şahsen benim çevremde pek çok *minevsiz, *cibilliyetsiz, tarihi sapıtan insan görünümlü şeytanlar var. Bunlardan biri de; kalktı tarihe mal olmuş “Yelli Bel Geçiti” ismini değiştirdiler. Hem de övüne övüne başında bulgur kaynattık diyerek. Sana söyleyecek söz bulamıyorum...

Unutmadan bunu da söylemiş olayım; Karamanoğulları Devleti kurucu atası Nure Sofi ve hanımının mezarını unutturmaya ve mezarı taşıyalım diyen kişi ve Zübük Belediye başkanları da vardı. Elinize ne geçecek karpuz gibi adamlar sizi.. Merak etmeyin tarih sizi de yazacak...!

 

"Kolaylaştırınız! Zorlaştırmayınız! Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz! Birbirinizle anlaşın, iyi geçinin, ihtilâfa düşmeyin!" (s.a.v.) (Buharî, 3:72)

Sanat ve Tarih; ırk, cinsiyet, milliyet, din ve siyasi görüşleri ayıran değil tam aksine birleştirendir. Türkiye Cumhuriyeti Karamanoğulları ve Türkmenlerin iade-i itibarıdır.”

“Herkes biraz ya Karamanlıdır, ya da Karamanoğullarındandır.” “Karamanoğullarının karakteristik özelliği olan, bilgide inatçılık ve yazmada gözü karalıktır.” Ş.G.

Biz, “Ne Mutlu Türküm” demekten korkanlardan değil, “Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun” diyenlerdeniz. Kalemimizi ne sattık, ne de kiraya verdik.

NOT: Biri hariç diğer fotoğraflar, Keleş Mut’um Göksel Ata internet sayfasından alınmıştır.

Şerafettin GÜÇ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mutajans.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Niyazi Çakır
(23.07.2023 14:02 - #210)
Hocam kaleminize beyninize sağlık. Özümüze sahip çıkalım. Çok haklısınız. Niyazi Çakır
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mutajans.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.