PROMOSYON
Mehmet Ünlü
Köşe Yazarı
Mehmet Ünlü
 

SİYASETTE SAMİMİYET

                      SİYASETTE   SAMİMİYET Sokakta on kişiye “Siyasette samimiyet var mıdır? “ diye sorsanız dokuzu “yoktur” der. Bu da halkın siyasete olan bakışını ortaya koyar. Mevcut siyasi aktörlerin ürettiği güvensizlik, kandırma duygusu toplumu şekillendirmede sıkıntılara sebep olmaktadır. ”Sevdiklerinizle siyaset yapmayınız. Zira siyaset dostlukları zedeler. Siyasetçiler yollarına devam ederken siz dostlarınızı yitirdiğinizle kalırsınız.” Bunu Milattan önce 4.yy. Aristoteles söylenmiş.. O zamanda siyasetin içini doldurma noktasında sıkıntılar yaşanmış olmalı ki bu sözü söyleme ihtiyacı duymuş. Bugün için durum dünden pek farklı olmasa da siyaset, toplumu refaha, huzura, güce ulaştırmada vazgeçilmez bir araç olmaya devam etmektedir.Vazgeçemeyiz.. Siyaset bir araç değil amaç olarak görülürse ahlaki, sosyal, toplumsal problemlerin olması da kaçınılmaz olur. Siyaset yapanların devleti yönetmeye aday kişiler olduğu, bunu yaparken de belirli ahlaki ve yasal kurallara uymaları zorunludur.  Siyaset halka hizmet etmenin en etkin yoludur. Ülkenin bütün yönetimi geleceği siyasilerle şekillenir. Toplumsal barışı sağlamak ülkenin kalkınmasına yardımcı olmak onlarla olur... ’Siyasete soyunmak’ ateşten gömleği giymek gibidir .O gömleği giymek, makam ve mevki elde etme,kişisel ikbal ve rant elde etme mesleği değildir.. Siyaset bir atlama tahtası hiç değildir. Cefa yüzünden vefayı terk etmeden, Türkiye’nin önemini,konumunu,toplumsal yapısını,tarihini iyi bilecek ahlaklı kişilerle samimi siyaset yapılabilir.Yapılmıştır da..Bunun geçmişte örneği vardır.Ülkesinin birliği ve beraberliği için,dirliği için mücadele etmiş,hapislere düşmüş,sürgün edilmiş,işkencelere maruz kalmış,idam edilmiş,mesleğinden,okulundan sevdiklerinden uzak kalmış adı bilinen ve de bilinmeyen nice kahramanlar vardır.Onlar bu ülkenin temel taşlarıdır.Gözü kara yiğit evlatlarıdır.Kürşat’ıdır,Ulubatlı Hasan’larıdır.Süleyman’ıdır,Dursun’udur.Ayşe’si,Fatma’sıdır… Bazı kişilerin son yıllarda siyaset sahnesinde kazanma uğruna gömlek değiştirir gibi parti değiştirdiği,bir oraya bir buraya savrulduğunu görmek,inanın siyasetin kutsallığı adına bizleri  üzmekte.Oysa bir insanın bir duruşu,fikriyatı,belli bir siyasi görüşü,yaşam tarzı,dünya görüşü,aileden ve toplumdan aldığı bir terbiyesi olmalı. Siyasete soyunurken çıkardığı gömleğin yerine kendisini toplum nazarında güveni sarsacak, itibarsızlaştıracak, gömleği giymek ne kadar üzücü.. Böyle durumlar,kendisine,çevresine,yaşadığı topluma kaybettirir. Eğer derdin  hizmet etmekse mesleğin ne olursa olsun,ister doktor,ister mühendis,ister öğretmen vs. en güzel şekilde yapabilirsiniz. Örnek insan olmak, çevrene, doğaya, kültürüne, tarihine sahip çıkmak için illaki siyasete soyunmak şart değil.  Siyaseti geçim kapısı olarak gören,menfaat düşkünleri,ikbal avcıları olsa da bunların şeref yoksunu,onurdan yoksun,kazanmak için her şeyi mubah sayan dönem dönem ortaya çıkan zavallı tiplerdir. Bunlara siyasetçi denemez.Etrafındaki  bir avuç şakşakçıları ile boy gösterirler.Fotoğraf karesinde en ön safta poz vermeyi iyi becerirler.Renkli kartvizitleri,etkili referansları vardır.Ülkesi adına,partisine,inandığı siyasete verdikleri bir şeyleri yoktur.Yaptıkları siyaset değil,kendilerini pazarlamaktan başka bir şey değildir aslında.. Bugün batı toplumu bütünüyle bir nefsi-i emmare toplumudur. Öyle bir toplum ki, aşağıların aşağısında bütün bir toplum vecd içinde şeytana secde halinde. Bilgi gücü böyle bir toplumun kontrolünde, bütün insanlığı peşine takmış uçuruma doğru hızla koşuyor. Bu toplumun bilim ve teknolojiye dayalı medeniyeti “modern bir Frenkeştayn olmuş” insanın hakikatini, dünyanın barışını sürekli kemirmekte. Bütünüyle insanlığı yok edebilmenin şeytani gururunu duyarak durmadan ateş (nükleer silah-savaşlar) üretmekte. Türkiye içeride kurulan çok uluslu cephenin saldırısı altında. Türkiye düşmemeli, düşerse coğrafya düşer. Milletler düşer. Ülkeler batar. Dünyanın güç haritası yeniden yapılır. Ve biz, yeniden 20.yüzyıla döneriz. Maalesef siyasette olup bitenlere bakıldığında iktidarı yıkma pahasına; Hepsi ABD ‘den, AB ‘den, Kandilden gelen ve gelecek olan talimatlara göre pozisyon alıyorlar. Buna siyaset denemez. Başkalarının yazdığı senaryonun oyuncuları olurlar ancak. Çerçi yükünü satar.Köpekler havladı diye can ve kan bedeli ödenmiş şehit kanları ile yoğrulmuş vatan toprağını bizi tarihten silmek isteyenlere bırakacak halimiz yok..Zira kader gayrete aşıktır. Türk milleti olarak, davamız dualıdır, davamız hak davasıdır, hakikat davasıdır. İlahi kelimatullah davasıdır. Cihan yıkılsa emin olun çatımız yıkılmaz. Türk milleti bütün yanlışlara rağmen, sözde siyasetçiyim diyen şaklabanlara, art niyetli kişilere rağmen ebed müddet yaşayacaktır. Sosyal medyayı biraz takip edenler bilirler ki, ülkemizde alışık olmadığımız siyasi gelişmelerin,pahalılığın,yüksek enflasyonun olması, halkın sıkıntılar yaşıyor olması ,ülkemizde ve dünyada yaşanılan krizlerin,doğal afetlerin de etkisiyle olduğunu çok iyi bilirler.Bunlar telefi edilecek konulardır.Telafisi olmayan ise;ülkeyi bir iç savaşa götürecek ,birlik ve beraberliği bozacak,kalkınmayı  durduracak siyasi yapıların oluşmasıdır.Ülkemiz güçlüdür.Ayağa kalkmanın ,gelişmenin,çağı yakalamanın mücadelesini en güzel şekilde devam ettirecektir.. ‘Siyasette samimiyet yoktur’ deyip kestirip atmak, neme lazımcı olmakla eşdeğerdir. Siyasetçiyim diyen kişi samimiyetsiz ise siyasetin suçu ne? Bir yanlış varsa düzelt.”Yalanın yanlışın yanında susan dilsiz şeytandır”..Geçmiş yıllarda memura,amire,okumuş mürekkep yalamış ülkenin kaderine hükmedecek kişilere siyaset yasaktı.Bir partiye üye olmak yasaktı.Bugün memurların fikirlerini, görüşlerini açıkça dillendirebileceği dernekleri var.Öğretim üyeleri herhangi bir partiye üye olabiliyorlar..Bunlar Türkiye  için güzel gelişmeler. Ülkenin yönetimi siyasilerle şekilleniyorsa her vatandaş üzerine düşeni yapmalı..Sebep sonuç ilişkisini irdeleyerek doğru yorumlamalı doğru karar vermeli.. Bunca problemlere, sıkıntılara rağmen ülkenin menfaatlerini bir kenara koyarak kendi egosunun esiri olmuş, dürüstlükten uzak, ilkesiz, erdemsiz kişilerle siyaset yapılmaz. Olacak olumsuzlukların vebali hepimize. Saygılarımla. Mehmet Ünlü    
Ekleme Tarihi: 13 Mart 2024 - Çarşamba

SİYASETTE SAMİMİYET

                      SİYASETTE   SAMİMİYET

Sokakta on kişiye “Siyasette samimiyet var mıdır? “ diye sorsanız dokuzu “yoktur” der. Bu da halkın siyasete olan bakışını ortaya koyar.

Mevcut siyasi aktörlerin ürettiği güvensizlik, kandırma duygusu toplumu şekillendirmede sıkıntılara sebep olmaktadır.

”Sevdiklerinizle siyaset yapmayınız. Zira siyaset dostlukları zedeler. Siyasetçiler yollarına devam ederken siz dostlarınızı yitirdiğinizle kalırsınız.” Bunu Milattan önce 4.yy. Aristoteles söylenmiş.. O zamanda siyasetin içini doldurma noktasında sıkıntılar yaşanmış olmalı ki bu sözü söyleme ihtiyacı duymuş.

Bugün için durum dünden pek farklı olmasa da siyaset, toplumu refaha, huzura, güce ulaştırmada vazgeçilmez bir araç olmaya devam etmektedir.Vazgeçemeyiz..

Siyaset bir araç değil amaç olarak görülürse ahlaki, sosyal, toplumsal problemlerin olması da kaçınılmaz olur. Siyaset yapanların devleti yönetmeye aday kişiler olduğu, bunu yaparken de belirli ahlaki ve yasal kurallara uymaları zorunludur.

 Siyaset halka hizmet etmenin en etkin yoludur. Ülkenin bütün yönetimi geleceği siyasilerle şekillenir. Toplumsal barışı sağlamak ülkenin kalkınmasına yardımcı olmak onlarla olur...

’Siyasete soyunmak’ ateşten gömleği giymek gibidir .O gömleği giymek, makam ve mevki elde etme,kişisel ikbal ve rant elde etme mesleği değildir.. Siyaset bir atlama tahtası hiç değildir.

Cefa yüzünden vefayı terk etmeden, Türkiye’nin önemini,konumunu,toplumsal yapısını,tarihini iyi bilecek ahlaklı kişilerle samimi siyaset yapılabilir.Yapılmıştır da..Bunun geçmişte örneği vardır.Ülkesinin birliği ve beraberliği için,dirliği için mücadele etmiş,hapislere düşmüş,sürgün edilmiş,işkencelere maruz kalmış,idam edilmiş,mesleğinden,okulundan sevdiklerinden uzak kalmış adı bilinen ve de bilinmeyen nice kahramanlar vardır.Onlar bu ülkenin temel taşlarıdır.Gözü kara yiğit evlatlarıdır.Kürşat’ıdır,Ulubatlı Hasan’larıdır.Süleyman’ıdır,Dursun’udur.Ayşe’si,Fatma’sıdır…

Bazı kişilerin son yıllarda siyaset sahnesinde kazanma uğruna gömlek değiştirir gibi parti değiştirdiği,bir oraya bir buraya savrulduğunu görmek,inanın siyasetin kutsallığı adına bizleri  üzmekte.Oysa bir insanın bir duruşu,fikriyatı,belli bir siyasi görüşü,yaşam tarzı,dünya görüşü,aileden ve toplumdan aldığı bir terbiyesi olmalı.

Siyasete soyunurken çıkardığı gömleğin yerine kendisini toplum nazarında güveni sarsacak, itibarsızlaştıracak, gömleği giymek ne kadar üzücü..

Böyle durumlar,kendisine,çevresine,yaşadığı topluma kaybettirir.

Eğer derdin  hizmet etmekse mesleğin ne olursa olsun,ister doktor,ister mühendis,ister öğretmen vs. en güzel şekilde yapabilirsiniz. Örnek insan olmak, çevrene, doğaya, kültürüne, tarihine sahip çıkmak için illaki siyasete soyunmak şart değil.

 Siyaseti geçim kapısı olarak gören,menfaat düşkünleri,ikbal avcıları olsa da bunların şeref yoksunu,onurdan yoksun,kazanmak için her şeyi mubah sayan dönem dönem ortaya çıkan zavallı tiplerdir.

Bunlara siyasetçi denemez.Etrafındaki  bir avuç şakşakçıları ile boy gösterirler.Fotoğraf karesinde en ön safta poz vermeyi iyi becerirler.Renkli kartvizitleri,etkili referansları vardır.Ülkesi adına,partisine,inandığı siyasete verdikleri bir şeyleri yoktur.Yaptıkları siyaset değil,kendilerini pazarlamaktan başka bir şey değildir aslında..

Bugün batı toplumu bütünüyle bir nefsi-i emmare toplumudur. Öyle bir toplum ki, aşağıların aşağısında bütün bir toplum vecd içinde şeytana secde halinde. Bilgi gücü böyle bir toplumun kontrolünde, bütün insanlığı peşine takmış uçuruma doğru hızla koşuyor.

Bu toplumun bilim ve teknolojiye dayalı medeniyeti “modern bir Frenkeştayn olmuş” insanın hakikatini, dünyanın barışını sürekli kemirmekte. Bütünüyle insanlığı yok edebilmenin şeytani gururunu duyarak durmadan ateş (nükleer silah-savaşlar) üretmekte.

Türkiye içeride kurulan çok uluslu cephenin saldırısı altında. Türkiye düşmemeli, düşerse coğrafya düşer. Milletler düşer. Ülkeler batar. Dünyanın güç haritası yeniden yapılır. Ve biz, yeniden 20.yüzyıla döneriz.

Maalesef siyasette olup bitenlere bakıldığında iktidarı yıkma pahasına; Hepsi ABD ‘den, AB ‘den, Kandilden gelen ve gelecek olan talimatlara göre pozisyon alıyorlar. Buna siyaset denemez. Başkalarının yazdığı senaryonun oyuncuları olurlar ancak.

Çerçi yükünü satar.Köpekler havladı diye can ve kan bedeli ödenmiş şehit kanları ile yoğrulmuş vatan toprağını bizi tarihten silmek isteyenlere bırakacak halimiz yok..Zira kader gayrete aşıktır.

Türk milleti olarak, davamız dualıdır, davamız hak davasıdır, hakikat davasıdır. İlahi kelimatullah davasıdır. Cihan yıkılsa emin olun çatımız yıkılmaz. Türk milleti bütün yanlışlara rağmen, sözde siyasetçiyim diyen şaklabanlara, art niyetli kişilere rağmen ebed müddet yaşayacaktır.

Sosyal medyayı biraz takip edenler bilirler ki, ülkemizde alışık olmadığımız siyasi gelişmelerin,pahalılığın,yüksek enflasyonun olması, halkın sıkıntılar yaşıyor olması ,ülkemizde ve dünyada yaşanılan krizlerin,doğal afetlerin de etkisiyle olduğunu çok iyi bilirler.Bunlar telefi edilecek konulardır.Telafisi olmayan ise;ülkeyi bir iç savaşa götürecek ,birlik ve beraberliği bozacak,kalkınmayı  durduracak siyasi yapıların oluşmasıdır.Ülkemiz güçlüdür.Ayağa kalkmanın ,gelişmenin,çağı yakalamanın mücadelesini en güzel şekilde devam ettirecektir..

‘Siyasette samimiyet yoktur’ deyip kestirip atmak, neme lazımcı olmakla eşdeğerdir. Siyasetçiyim diyen kişi samimiyetsiz ise siyasetin suçu ne? Bir yanlış varsa düzelt.”Yalanın yanlışın yanında susan dilsiz şeytandır”..Geçmiş yıllarda memura,amire,okumuş mürekkep yalamış ülkenin kaderine hükmedecek kişilere siyaset yasaktı.Bir partiye üye olmak yasaktı.Bugün memurların fikirlerini, görüşlerini açıkça dillendirebileceği dernekleri var.Öğretim üyeleri herhangi bir partiye üye olabiliyorlar..Bunlar Türkiye  için güzel gelişmeler.

Ülkenin yönetimi siyasilerle şekilleniyorsa her vatandaş üzerine düşeni yapmalı..Sebep sonuç ilişkisini irdeleyerek doğru yorumlamalı doğru karar vermeli.. Bunca problemlere, sıkıntılara rağmen ülkenin menfaatlerini bir kenara koyarak kendi egosunun esiri olmuş, dürüstlükten uzak, ilkesiz, erdemsiz kişilerle siyaset yapılmaz. Olacak olumsuzlukların vebali hepimize.

Saygılarımla.

Mehmet Ünlü

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mutajans.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.