TÜRKİYE AĞAÇLARI
Adlarını ''Kestane gürgen palamut... Altı yaprak üstü bulut...'' mısralarıyla öğrendiğimiz ağaç türlerinden belli başlı 22'si Türkiye ormanlarında yetişiyor. Bu ağaçların bazıları dünyada yalnız Türkiye'de yetişirken bazılarının yayılma alanı da en geniş ülkemizde bulunuyor.
Orman Genel Müdürlüğü'nün resmi internet sitesinden derlenen bilgiye göre Sarıçam Kayın Karaçam Sedir Kızılçam Köknar Ladin Fıstıkçamı Ardıç Porsuk Servi Meşe Gürgen Kızılağaç Akçaağaç Dişbudak Kestane Çınar Huş Ihlamur Sığla ve Kavak olmak üzere toplam 22 tür ağaç Türkiye'nin orman alanlarını oluşturuyor.
Adını levhalar halinde ayrılan gövde kabuğunun tilki sarısı renginden alan Sarıçam'ın yetişkin bireylerinin boyu 40 metre aşarken ince yapraklarının kısalığı ve mavimsi yeşil rengiyle diğer çam türleri arasında dikkat çekiyor. Dalgalı kenarlı elips şeklindeki yapraklarının sonbahardaki aldığı kırmızı renkle oldukça etkileyici olan Kayın yağlı meyveleriyle yaban hayvanlarının iştahını kabartıyor.
Dünyadaki 4 sedir türünden biri olan Toros Sediri'nin dünya üzerindeki en geniş doğal ormanları Türkiye'de yer alıyor. 40 metre kareye kadar boylanabilen Sedir'in gençlikte piramide benzeyen tepesi zamanla bozulup yayvanlaşıyor.
Tıpkı Toros Sediri gibi kızılçam da dünyada en geniş Türkiye'de yayılıyor. Akdeniz ve Ege bölgelerinde geniş ormanlar Batı ve Orta Karadeniz bölgelerinde ise lokal biçimlerde yayılış gösteren saf Kızılçam ormanının ülkemizde kapladığı alan 3 milyon 729 bin 866 hektar.
Dünya üzerindeki nadir doğal ormanlarının bir bölümü de Türkiye'nin güneyinde bulunan Servi Fıstık Çamı'yla beraber Akdeniz'in doğal peyzajını karakterize ediyor. Türkülere konu olan inceliği uzun boyu ve koyu yeşil yaprak dokusuyla ta uzaklardan fark edilen bu ağaç küçük futbol topuna benzeyen kozalaklarıyla diğer iğne yapraklılardan farklılık gösteriyor.
Hemen her bölgede değişik türlerine rastlanan meşenin 25 metre boya ulaşabilen geniş tepeli ağaçlardan 3–5 metrelik çalılara kadar değişen türleri bulunuyor. Baltalık orman alanı 4 milyon 984 bin 149 hektarı bulan meşeninpalamut adı verilen meyveleriyse sincapların gözdesi...
Kanatlı meyveleri kelebeğe benzediği için bazı bölgelerde ''kelebek ağaçları'' olarak da anılan Akçaağaç sarımsı yeşil renkteki çiçekleri salkım salkım... Akçaağaç'ın Türkiye'de yetişen bazı türleri de Çınar Yapraklı Akçaağaç Ova Akçaağacı Tatar Akçaağacı ve Fransız Akçaağacı.
Orman bölgelerindeki dere içlerinde ve akarsu yataklarında yetişen çınarın ülkemizde yayılış gösteren türü Doğu Çınarı. Gövde çevresi 10 metreye ulaşabilen çınarın elsi lopları olan iri yaprakları ve küremsi topluluklar oluşturan çiçekleri bulunuyor.
Özellikle kış aylarında bronşlarımızı yumuşatan ıhlamura kuzey ve batı bölgelerdeki ormanlarda rastlanıyor. Bunların da boyları 20–30 metreye yapraklarının büyüklüğü ise 5–10 santimetre arasında değişiyor. Dünya üzerindeki tek doğal yayılış alanı Türkiye'nin güneybatısı ile Rodos Adası olan Sığla kalın dallı ve geniş tepeli bir ağaç. İlk bakışta çınarı andıran bu ağacın kabuğu yaşlandıkça koyulaşır ve derin çatlaklı bir görünüm alıyor. Sığla'nın gövdesinden çıkarılan balzam kozmetik ve eczacılıkta kullanılıyor.
"İlhami Bekir Tez’e ait"
“Orman”
Kestane, gürgen, palamut
altı yaprak, üstü bulut.
Gel burda sen, derdi unut.
Orman ne iyi, ne iyi,
aman ne iyi, ne iyi!
Dallar kol kola görünür,
yaprak yaprağa sürünür,
kışın karlara bürünür
orman ne güzel, ne güzel,
aman ne güzel, ne güzel!
Ormanda kuşlar, böcekler,
yavru ceylanlar emekler,
açar yedi renk çiçekler,
orman ne büyük, ne büyük,
aman ne büyük, ne büyük!
Çamın, yaprağı dökülmez,
gürgenin kolu bükülmez,
ağaç dibinden sökülmez.
Orman ne canlı, ne canlı,
aman ne canlı, ne canlı!
İzin vermeyiz kırmana,
dayanamayız vurmana,
baltayı sokma ormana,
orman ne mutlu, ne mutlu,
aman ne mutlu, ne mutlu!
Git, git sona varamazsın,
kuşak olsan saramazsın,
dalını koparamazsın,
orman ne sonsuz, ne sonsuz,
aman ne sonsuz, ne sonsuz!
İlkokulda öğrenilen bir türkü. Klasik ilkokul şarkılarından biri. Öyle ya da böyle halâ dilimize dolanmıştır hala söylemeye devam ederiz. Hatta olgun yıllarda bile şarkının etkisi farklı şekillerde de olsa görülmektedir.
Şerafettin GÜÇ
Not: Fotoğraflar internet ortamından alınmıştır.