Belediyelerin Borç Labirenti
Mut’un son 15 yıllık yerel siyasi tarihine baktığımızda belediyenin borçları ile ilgili çeşitli bilgiler paylaşılır.
Selahattin Aslan tam 20 sene boyunca Mut Belediye Başkanı olarak Mut’u yönetir. 20 senenin sonuna gelindiğinde Mut tercihini değişimden yana kullanır ve o dönemlerde İlçe Tarım Müdürü de olan Murat Orhan seçilir. Söylenenlere göre belediye kasasında o dönemde 2 milyon civarı para vardır (tam rakamları resmi kurumlar yaparsa düzeltebiliriz).
Fakat kasada bir miktar para vardır ama Mut Belediye binası bile yoktur. Yani Mut’un sorunlarını çözecek, kalkındıracak projeler de hizmetler de ne yazık ki yapılmamıştır. Bu süreçlerde dolar kuru 1.65 TL’dir (Merkez Bankası 1 Nisan 2009 sonuçlarına göre). Yani kasada o dönemde 1,212 121 USD kadar para vardır.
Ak Parti’den Başkan Murat Orhan Başkan seçilir, iktidarın destekleriyle Mut’un çehresinin de değişmeye başladığı projeler hayata geçmeye başlar. Tabii o zamanlar Büyükşehir yasası henüz gündemde değil ve köyler Mut Belediye hizmetlerinden tam anlamıyla yararlanamıyor. Su gelirleri ve diğer işletme gelirleri doğrudan belediyeye kasasına girer. Devlet Hastanesinin yeniden yapılması, Toki konutlarının yapılması, Mut Belediye binasının yapılması, arıtma tesisi, Gölet Projesi, kısmen dere islahı, Musa Eroğlu Parkı gibi projeler hayata geçiyor. Hatta bazı başlatılan ve ne yazık ki hala tamamlanmayan yol projelerinin bir kısmı da tam bu süreçlerde başlar. Burada belediye hizmetleri olarak değerlendirilecek projeler ise parklar, belediye binası, yolların asfaltlanması, yüksek katlı binaların ruhsatlarının verilmeye başlanması, dere islahı. Diğer projelerin merkezi hükümetin yatırımları olduğunu göz önüne almak gerekir. Netice itibarıyla merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin koordineli çalışması sonucu Mut’ta bir hareketlilik başlar. Büyükşehir yasası çıkmak üzereyken de alel acele otogardaki dükkanlar, bazı parseller ve arsalar hızlı şekilde satılır ve belediye kasasına da bu ücretler girer.
Atladığım, eksik olan kısımlar vardır elbet. İnce detaylara girerek kimseyi sıkmak istemiyorum. Çünkü benim temel olarak varmak istediğim yer başka.
Murat Orhan bu denli hizmet getirmiş ve çalışmış olmasına rağmen, partisi hala iktidar ve güçlü iken, beklemediği şekilde halk tarafından ikinci bir şans verilmez. O dönemde konuştuğum belediye çalışanlarından edindiğim bilgiye göre 38 000 000 borç ile belediyeyi yeni Başkan Nebi Yılmaz’a devreder. Hatta öyle bir borç ki belediye araçlarında yakıtın bile olmadığı rivayet edilir. Yine o dönemde bırakılan borç miktarı, dolar kurunun 2,15 TL olduğu zamanda, 17 674 419 USD (17 Milyon 674 Bin 419) ile devreder. Fakat Büyükşehir Yasası ile birlikte yapılan yatırımların büyükşehire geçmesiyle borçların büyük kısmı Büyükşehir Belediyesine devrediliyor. Borç miktarı 3te 1 oranına kadar düşer (yaklaşık olarak 13 Milyon Türk Lirası).
Nebi Yılmaz Başkan da ağır bir sorumlulukla göreve gelir ve çalışmalara başlar. Görev süresince sürekli borçlardan şikayet ederek bazı hizmetleri yapmaya çalışır. Tabii bu süreçte MHP ittifak ortağı değil, mevcut hükümete muhalif kanatta yer alıyor. Genel hükümetten de dişe gelir bir yatırım gelmiyor. Mevcut imkanlar dahilinde yapılacak birkaç hizmeti yapıyor ve o da 2019 yılında yine aynı partiden başkan seçilen Volkan Şeker’e, dolar kurunun 5.60 TL olduğu dönemde 30 Milyon borç ile devrediyor (13 Milyon civarı borç ile teslim alarak 30 Milyon olarak devreder). Tabii bu borçların içinde Murat Orhan dönemine ait borçların da olduğunu unutmamak gerekir. Dolar kurunu yine çevirdiğimizde 5 357 143 USD (5 Milyon Üç Yüz Elli Yedi Bin Yüz Kırk Üç Amerikan Doları) borç kaldığını anlıyoruz.
Volkan Şeker de kendi açıklamalarıyla, seçim öncesi verdiği demeçlerle görev süresince borç ödediğini, pandemi ve deprem felaketleri aksaklıkları sebebiyle çok da hizmet edemediğini, tüm olumsuzluklara rağmen de belediye kasasında para olduğunu haber yaptırmıştı. (Teşkilatlar arası fısıltı gazeteleri kasada 27 Milyon TL para olduğunu yaymaktaydı).
Murat Orhan’ın başkan seçildikten sonra, gecikmeli de olsa, ki bence biraz aceleye getirilmiş borç listesine baktığımızda 30 Milyon TL ile borçla devralınan belediyenin 153 Milyon Borç ile devredildiğini görüyoruz. Üstelik de Palantepe’de 105 dönüm yer ve top sahasının seçim arefesinde satıldığını da hatırlamakta fayda var. Bu borcu de güncel kurla çevirdiğimizde borcun 4 781 250 USD (4 Milyon Yedi Yüz Seksen Bir Bin İki Yüz Elli Amerikan Doları) olduğunu görüyoruz.
Şimdi alta sırasıyla yeniden yazıyoruz:
Başkan
Türk Lirası
USD
Selahattin Aslan
₺ 2.000.000,00
$ 1.212.121,21
Murat Orhan
-₺ 38.000.000,00
$ -17.674.418,60
Nebi Yılmaz
-₺ 30.000.000,00
$ -5.357.142,86
Volkan Şeker
-₺ 153.000.000,00
$ -4.781.250,00
Döneminde bırakılan borçların hemen TL karşılığı ile çevrilmiş hali de maalesef gerçek bir veri değil. Çünkü, 2008 Ağustos ayında FED bilançosunun aktif büyüklüğü 900 Milyar Dolar iken 2020 Nisan ayında tam 7 kat artış göstererek 6.6 trilyon dolara ulaşmış. 2008’de 830 Milyar Dolar dolaşımda iken 2020 Nisan ayına kadar dolaşan dolar miktarı 1.9 trilyona ulaşmış.
(https://fred.stlouisfed.org/series/WALCL)
Başkanların dolar karşılığı hesapladığımız miktarlarını, küresel enflasyonu da hesaba katarak daha yüksek olarak düşünmek gerekir.
Bir de Murat Orhan seçim irtibat ofisinin açıldığı gün yaptığı konuşmada belediye borcunun yaklaşık olarak 300-400 milyon arasında olduğunu öğrendiğini söylemişti fakat açıklanan rakam yarısı görünüyor. Volkan Şeker’in de “borcumuz yoktur ve artık kasamızda paramız vardır” haberleri arşivde duruyor. Her iki söylemde bu durumda gerçekle örtüşmüyor.
Bu borçlar neyin borcudur, neye harcanmıştır, içinde ne kadarı döviz bazında borçlanmadır hakim değilim. Zaten tüm mesele şeffaflık sorunu. Her başkan geldiği ilk dönemden başlayarak belli rutinlerde halka, halkın parasının ne şekilde kullanıldığının bilgisini vermediği ve bunun hesabını da soran halk olmadığı müddetçe bu iş çözüme kavuşacak gibi de durmuyor. “Yapılan hizmet + üretilen gelir = Harcanan para” denklemi her daim göz önünde tutulması gereken bir denklem. Bizi en doğru sonuca ancak o ulaştırır.
Bana, bırakılan borçlar ve açıklanan veriler hakkında ne düşündüğüm ve bir şeyler yazıp yazmayacağım çokça soruldu. Bu yazımın konusu tamamen 15 yıllık borç labirentiydi. Yazı epey uzun olduğu için yeni başkanımızın açıklamaları ve belediyenin yapabilecekleri ile ilgili görüşlerimi ayrıca kaleme alacağım.
Son olarak, köşemi takip eden ve yazdıklarım hakkında görüşlerini bildiren kişiler oldu. Köşemin takip ediliyor ve okunuyor oluşu beni çok mutlu etti. O yüzden okurlarıma teşekkür ediyorum. Yorumlarınızla beni yalnız bırakmadığınız müddetçe, dilim döndüğünce, kalemim yettiğince bir şeyler karalamaya devam edeceğim.
Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle J
Kaynak: https://www.mahfiegilmez.com/2020/04/bu-kadar-dolar-baslyor-da-degeri-nicin.html