Kahramanmaraşlı depremzede enkazdaki 10 saatini ve deprem sonrası "millet dayanışmasını" anlattı
KAHRAMANMARAŞ (AA) - GÖKHAN ÇALI - Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'taki depremde evi yıkılan 59 yaşındaki Mehmet Dikmen, ailesiyle enkaz altında geçirdikleri 10 saati ve afetten sonra bir süre kaldıkları İzmir'in Ödemiş ilçesinde karşılaştıkları "millet dayanışmasını" gözyaşlarıyla hatırlıyor.
Onikişubat ilçesi İsmet Karaokur Bulvarı'nda tatlı satarak ailesinin geçimini sağlayama çalışan Mehmet Dikmen'in evi, ilk depremde yıkıldı. Enkazda kalan Dikmen ile oğlu, gelini ve 1 yaşındaki torunu vatandaşlar tarafından depremden 10 saat sonra enkazdan sağ çıkarıldı. Afetten sonra yapılan davet üzerine Ödemiş'e giderek bir süre orada kalan Dikmen ailesi, daha sonra memleketlerine döndü.
İki tatlıcı dükkanı da yıkıldığı için mesleğini seyyar olarak sürdüren Dikmen, AA muhabirine, depremde 4 katlı binanın üzerilerine yıkıldığını söyledi.
İki oda ileride oğlu, gelini ve torununun yattığını belirten Dikmen, "Bina gürültülü bir şekilde yıkıldı. Binanın içinde 'anne', 'baba' diye sesler geliyordu, en acı durum buydu. 5-6 dakikada insan sesi kalmıyor, yalnızsın. Dizimin üstüne kalkayım dedim ama kalkamadım kafamı vurdum. Allah bana orda bir yer ayırmış." dedi.
Dikmen, "oğlum", "kızım", "torunum" diye bağırdığını ancak çok toz yuttuğu için sesinin fazla çıkmadığını ifade etti.
Yaşadığı zor saatleri gözyaşı dökerek anlatan Dikmen, "Allah'a 'yavrumun canını incitmeden al' diye dua ettim. Düşünün bir baba evladına böyle bir dua ediyor. Enkaz altında müthiş bir sınav vardı. Üst katta oturan komşunun çocuklarıyla depremin yıkımıyla yan yana geldik. O çocukları oyalamak için '112'yi arayın' diye hep oyaladım. Kızım beni kurtarmaya geldi. Küçük bir delikten kızıma elimi uzattım. Kızımın elleri çok soğuktu." diye konuştu.
- "Çanakkale ruhu harekete geçti"
Mehmet Dikmen, enkazdan çıkarıldıktan sonra çaresiz kaldıklarını ancak depremzedelere destek olmak için pervane olan insanlarla karşılaşmanın acılarını biraz olsun hafiflettiğini dile getirdi.
Geçici olarak barınmak üzere İzmir'in Ödemiş ilçesine gittiklerini dile getiren Dikmen, şöyle devam etti:
"Koca İzmir'de tüm iyi insanlar geldi beni buldu. Çanakkale ruhu harekete geçti. Kapısını bana açan İzmirli kardeşim, ceketini alıp evden gitti. Bunu bir insana kardeşi yapmaz. Ama o İzmirli vatandaş adımı bilmiyor sanımı bilmiyor. Bana şahsi evini açtı eşyası içinde bırakıp gitti. Aracımın bakımı için sanayiye gittim. Usta 'bu araca ne oldu' diye sordu. Enkazda kaldığını söyledim. Kaportacı 'siz aracı bırakın biz yaparız' dedi. 70 bin lira masrafı olan aracı bana her şeyini hazır hale getirerek teslim ettiler."