6. Geleneksel Gıdalar Sempozyumu Başladı

Genel (MA) - MUTAJANS | 08.11.2024 - 10:57, Güncelleme: 08.11.2024 - 10:57 674 kez okundu.
 

6. Geleneksel Gıdalar Sempozyumu Başladı

Toros Üniversitesi ev sahipliğinde Mersin Büyükşehir Belediyesi, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), TMMOB Gıda Mühendisleri Odası ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası iş birliğinde düzenlenen ‘6. Geleneksel Gıdalar Sempozyumu’ başladı. Geleneksel gıdaları yaşatmak, korumak ve geleceğe taşımak amacıyla düzenlenen sempozyum, bu yıl ‘Gelenekten Geleceğe: Gıda Mirasımızın Korunması’ temasıyla düzenleniyor.

Geleneksel gıdaların korunması, geliştirilmesi, ticarileştirilmesi, geçmişten alınan bilgi ve deneyimlerle geleneksel gıdaların kendine has özelliklerini koruyarak güncel teknolojilerle harmanlanıp daha rekabetçi hale getirilmesi ve sürdürülebilir uygulamalarla birleştirilmesi konularında bilgi alışverişi ve iş birliği fırsatları sunmayı hedefleyen ‘6. Geleneksel Gıdalar Sempozyumu’na; Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Arıöz, Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, Mersin İl Tarım Orman Müdürü Erdem Karadağ, STK ve Oda temsilcileri, akademisyenler ile öğrenciler katıldı.    Sempozyum kapsamında katılımcılarla; geleneksel gıdalara dair bilimsel araştırmalar, sürdürülebilirlik örnekleri ve kültürel mirasın korunması gibi çeşitli konularda bilgi ve deneyim paylaşımı yapılıyor. Geleneksel gıdaların geleceği, inovasyon ve teknoloji ile entegrasyonu, sürdürülebilir gıda üretim yöntemleri, coğrafi işaretli ürünler, geleneksel gıdaların kültürel öneminin yanı sıra, ekonomik değerini artırma ve global pazarlarda rekabet edebilirliğini sağlamak gibi birçok konuda bilimsel sunumların ve panellerin yer alacağı sempozyum, 3 gün boyunca devam edecek.   Prof. Arıöz: “Bugün düzenlediğimiz sempozyumun altında, elde ettiğimiz başarılar yatıyor” Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Arıöz, üniversite olarak iş birliklerine çok önem verdiklerini belirterek, “Bugün düzenlediğimiz sempozyumun da altında, elde ettiğimiz başarılar yatıyor. 3 gün boyunca güzel bir sempozyum gerçekleştireceğiz. Mersin’e ilk defa gelenlere de, Mersinimizi güzel bir şekilde tanıtmak istiyoruz” dedi.   Şahutoğlu: “Büyükşehir olarak, projelerimizin sürdürülebilir olmasına dikkat ediyoruz” Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, 2019 yılından bu yana geleneksel gıdalarla ilgili Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışmaları anlattı.Şahutoğlu, “Yaptığımız her çalışmayı, sofradan son tüketiciye gelecek şekilde planlıyoruz. Projelerin sürdürülebilir olmasına dikkat ediyoruz. Atalık tohumu destekliyoruz, ama atalık tohumu desteklerken tohum üretimine de katkı sunuyoruz. Üreticilerimizle buluşuyor, atalık tohumu üretmelerini sağlıyoruz. Ürettikten sonra ise, bu üreticilerimizle bir anlaşma yapıyoruz. Hem üreticiyi destekliyoruz, hem de tüketicinin güvenilir gıdaya aynı zamanda geleneksel gıdaya erişimine destek sağlamış oluyoruz” diye konuştu.   Coğrafi işaretli ürünleri çok önemsediklerini ifade eden Şahutoğlu, “Mersin’de 24 adet coğrafi işaretli ürünümüz var. Bizler geçen sene Gülnar’ın Kişniş Üzümü’nün coğrafi işaretini almıştık. Bu sene Mersinden Kadın Kooperatifi ortaklığıyla, Kan Portakalı’nın coğrafi işaretini aldık. Amacımız geleneksel gıdaları desteklemek. Mersin gibi, deniz seviyesinden 3 bin rakıma kadar tarımın yapıldığı, 86 farklı ürünün yetiştiği, birçok ürünün birincilik elde ettiği, 30’a yakın ürünün de Türkiye üretiminde ilk 5’te olduğu bir kentte tarımı desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu. Şahutoğlu, sürdürülebilir üretime örnek olan ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim Projesi’nin detaylarını da aktararak; küçük aile işletmelerinin tarımsal üretimine destek olan fide-fidan, sulama borusu ile makine ekipman desteklerini anlattı.   Şenlikler, festivaller, gastronomi fuarları ile de bölgeye özgü ürünleri hem Türkiye’ye, hem de dünyaya tanıttıklarını sözlerine ekleyen Şahutoğlu, “Tarımın her noktasında üreticilerle beraber, omuz omuza yürüyoruz. Geleneksel gıdaların aynı zamanda tarımın, gıdanın öneminin tanıtılmasının en iyi olduğu, yani en etkin kılındığı etkinlikler ve festivaller ile hem yerel ekonomiyi, hem de turizme katkı sağlamayı hedefliyoruz. Tarım kenti olan Mersin’imizde; fide-fidan desteklerimizden sulama borusu desteklerimize, hayvansal üretim yapan yetiştiricilerimiz için küçükbaş hayvan, yem ve aşı desteklerimize, üretilen ürünlere katma değer katılması için makine desteklerimize, tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinden pazarlanmasına hatta yöreye özgü ürünlerin yerinde tanıtılması için düzenlediğimiz şenliklerimize kadar; kısaca bir üretim için topraktan sofraya ne gerekiyorsa üretimin zor ama kıymetli olduğu bugünlerde üreticilerimize yerli yerinde destekler veriyoruz, vermeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.   Karadağ: “Geleneksel gıdalar, kültürümüzü aktarmada ciddi öneme sahip köprülerdir” Mersin İl Tarım ve Orman Müdürü Erdem Karadağ; son yıllarda vatandaşların geleneksel gıdaya önem verdiğini, fakat genç neslin geleneksel gıdaya bakış açısının biraz dar kaldığını ifade etti. Karadağ, “Geleneksel gıdaları, kültürümüzü aktarmada ciddi öneme sahip köprüler olarak görüyorum. Geleneksel gıdaları biz yaşatacağız, üreteceğiz ama diğer şekilde de insan sağlığına zarar verebilecek bazı unsurları da yine ortadan kaldırmamız lazım. Gençlerimizin geleneksel gıda tüketimini artıracak bazı eğilimlerin olması gerekir diye düşünüyorum” dedi.   Üzümcü: “Geleneksel gıdaların bölgesel kalkınmaya ve kırsal ekonomiye de katkıları bulunmaktadır” TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Üzümcü; geleneksel gıdaların kültürel mirasın en önemli parçalarından biri olduğunu, bunun sadece kültürel bir değer değil, aynı zamanda yöre ve ülke ekonomisine katkı sağlayan önemli bir değer olduğunu ifade ederek, “Geleneksel gıdalar yerel üreticiler için istihdam kaynağı sağlarken, bölgesel kalkınmaya ve kırsal ekonomiye de katkıları bulunmaktadır. Geleneksel üretim yöntemleriyle üretilen gıdaların, beslenmeye de olumlu etkileri olduğunu bilmekteyiz. Geleneksel gıdalar alanında ilerlemek için hepimize sorumluluklar düşüyor. Geleneksel tariflerin ve üretim yöntemlerinin korunması, hijyen ve kalite standartlarının sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirilmesi ve en önemlisi bu bilgilerin gelecek nesillere aktarılması bizlerin görevleridir. Bu sempozyum, bu görevleri yerine getirebilmek adına son derece önem taşıyor” diye konuştu.   Suiçmez: “Gıda mirasımızı korumak istiyorsak, birlikte hareket etmek zorundayız” TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, gıda üretim alanlarının ciddi tehdit altında olduğunu, gıda denetimlerinin ve tarım politikalarının yetersiz, çiftçi desteklerinin de çok az olduğunu belirterek, “Üretim olmadan tüketim olmaz. Gıda olmazsa yaşam da olmaz. Geleneksel gıdalar olmazsa olmazımız. Gıda mirasımızı korumak istiyorsak; meslek odaları, üniversiteler, bakanlıklar, belediyeler, kısacası hepimiz bu ülkenin tarımını, gıdasını, geleneksel gıdasını korumayı amaç edinen kurumlar olduğumuz bilinciyle birbirimize destek olarak, birbirimizle bugünkü bu ortamda olduğu gibi farklı kurumlarla yan yana gelebilme kültürünü geliştirerek, bu konuda da gereken her türlü olumlu adımların atılacağına inanıyoruz” ifadelerine yer verdi.     Öztop: “Sempozyumumuzda toplam 78 akademik çalışma sunulacak” Sempozyum Başkanı Toros Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kamuran Öztop; geleneksel gıdaların, kültürün en köklü mirası olduğunu, bunun sürdürülebilir olmasının herkesin görevi olduğunu belirterek, “3 gün devam edecek olan sempozyumumuzda; bilim insanları tarafından 48 sözlü, 30 poster bildiri olmak üzere, toplam 78 akademik çalışma sunulacaktır. Sektör profesyonellerinin ve üreticilerin bilgi ve deneyimlerini paylaşacakları 2 panel oturumumuz gerçekleşecektir. Gelecek için izler bırakacak fikirler ortaya çıkaracağımıza olan inancım tamdır” dedi.
Toros Üniversitesi ev sahipliğinde Mersin Büyükşehir Belediyesi, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), TMMOB Gıda Mühendisleri Odası ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası iş birliğinde düzenlenen ‘6. Geleneksel Gıdalar Sempozyumu’ başladı. Geleneksel gıdaları yaşatmak, korumak ve geleceğe taşımak amacıyla düzenlenen sempozyum, bu yıl ‘Gelenekten Geleceğe: Gıda Mirasımızın Korunması’ temasıyla düzenleniyor.

Geleneksel gıdaların korunması, geliştirilmesi, ticarileştirilmesi, geçmişten alınan bilgi ve deneyimlerle geleneksel gıdaların kendine has özelliklerini koruyarak güncel teknolojilerle harmanlanıp daha rekabetçi hale getirilmesi ve sürdürülebilir uygulamalarla birleştirilmesi konularında bilgi alışverişi ve iş birliği fırsatları sunmayı hedefleyen ‘6. Geleneksel Gıdalar Sempozyumu’na; Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Arıöz, Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, Mersin İl Tarım Orman Müdürü Erdem Karadağ, STK ve Oda temsilcileri, akademisyenler ile öğrenciler katıldı. 

 

Sempozyum kapsamında katılımcılarla; geleneksel gıdalara dair bilimsel araştırmalar, sürdürülebilirlik örnekleri ve kültürel mirasın korunması gibi çeşitli konularda bilgi ve deneyim paylaşımı yapılıyor. Geleneksel gıdaların geleceği, inovasyon ve teknoloji ile entegrasyonu, sürdürülebilir gıda üretim yöntemleri, coğrafi işaretli ürünler, geleneksel gıdaların kültürel öneminin yanı sıra, ekonomik değerini artırma ve global pazarlarda rekabet edebilirliğini sağlamak gibi birçok konuda bilimsel sunumların ve panellerin yer alacağı sempozyum, 3 gün boyunca devam edecek.

 

Prof. Arıöz: “Bugün düzenlediğimiz sempozyumun altında, elde ettiğimiz başarılar yatıyor”

Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Arıöz, üniversite olarak iş birliklerine çok önem verdiklerini belirterek, “Bugün düzenlediğimiz sempozyumun da altında, elde ettiğimiz başarılar yatıyor. 3 gün boyunca güzel bir sempozyum gerçekleştireceğiz. Mersin’e ilk defa gelenlere de, Mersinimizi güzel bir şekilde tanıtmak istiyoruz” dedi.

 

Şahutoğlu: “Büyükşehir olarak, projelerimizin sürdürülebilir olmasına dikkat ediyoruz”

Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, 2019 yılından bu yana geleneksel gıdalarla ilgili Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışmaları anlattı.Şahutoğlu, “Yaptığımız her çalışmayı, sofradan son tüketiciye gelecek şekilde planlıyoruz. Projelerin sürdürülebilir olmasına dikkat ediyoruz. Atalık tohumu destekliyoruz, ama atalık tohumu desteklerken tohum üretimine de katkı sunuyoruz. Üreticilerimizle buluşuyor, atalık tohumu üretmelerini sağlıyoruz. Ürettikten sonra ise, bu üreticilerimizle bir anlaşma yapıyoruz. Hem üreticiyi destekliyoruz, hem de tüketicinin güvenilir gıdaya aynı zamanda geleneksel gıdaya erişimine destek sağlamış oluyoruz” diye konuştu.

 

Coğrafi işaretli ürünleri çok önemsediklerini ifade eden Şahutoğlu, “Mersin’de 24 adet coğrafi işaretli ürünümüz var. Bizler geçen sene Gülnar’ın Kişniş Üzümü’nün coğrafi işaretini almıştık. Bu sene Mersinden Kadın Kooperatifi ortaklığıyla, Kan Portakalı’nın coğrafi işaretini aldık. Amacımız geleneksel gıdaları desteklemek. Mersin gibi, deniz seviyesinden 3 bin rakıma kadar tarımın yapıldığı, 86 farklı ürünün yetiştiği, birçok ürünün birincilik elde ettiği, 30’a yakın ürünün de Türkiye üretiminde ilk 5’te olduğu bir kentte tarımı desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu. Şahutoğlu, sürdürülebilir üretime örnek olan ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim Projesi’nin detaylarını da aktararak; küçük aile işletmelerinin tarımsal üretimine destek olan fide-fidan, sulama borusu ile makine ekipman desteklerini anlattı.

 

Şenlikler, festivaller, gastronomi fuarları ile de bölgeye özgü ürünleri hem Türkiye’ye, hem de dünyaya tanıttıklarını sözlerine ekleyen Şahutoğlu, “Tarımın her noktasında üreticilerle beraber, omuz omuza yürüyoruz. Geleneksel gıdaların aynı zamanda tarımın, gıdanın öneminin tanıtılmasının en iyi olduğu, yani en etkin kılındığı etkinlikler ve festivaller ile hem yerel ekonomiyi, hem de turizme katkı sağlamayı hedefliyoruz. Tarım kenti olan Mersin’imizde; fide-fidan desteklerimizden sulama borusu desteklerimize, hayvansal üretim yapan yetiştiricilerimiz için küçükbaş hayvan, yem ve aşı desteklerimize, üretilen ürünlere katma değer katılması için makine desteklerimize, tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinden pazarlanmasına hatta yöreye özgü ürünlerin yerinde tanıtılması için düzenlediğimiz şenliklerimize kadar; kısaca bir üretim için topraktan sofraya ne gerekiyorsa üretimin zor ama kıymetli olduğu bugünlerde üreticilerimize yerli yerinde destekler veriyoruz, vermeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

 

Karadağ: “Geleneksel gıdalar, kültürümüzü aktarmada ciddi öneme sahip köprülerdir”

Mersin İl Tarım ve Orman Müdürü Erdem Karadağ; son yıllarda vatandaşların geleneksel gıdaya önem verdiğini, fakat genç neslin geleneksel gıdaya bakış açısının biraz dar kaldığını ifade etti. Karadağ, “Geleneksel gıdaları, kültürümüzü aktarmada ciddi öneme sahip köprüler olarak görüyorum. Geleneksel gıdaları biz yaşatacağız, üreteceğiz ama diğer şekilde de insan sağlığına zarar verebilecek bazı unsurları da yine ortadan kaldırmamız lazım. Gençlerimizin geleneksel gıda tüketimini artıracak bazı eğilimlerin olması gerekir diye düşünüyorum” dedi.

 

Üzümcü: “Geleneksel gıdaların bölgesel kalkınmaya ve kırsal ekonomiye de katkıları bulunmaktadır”

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Üzümcü; geleneksel gıdaların kültürel mirasın en önemli parçalarından biri olduğunu, bunun sadece kültürel bir değer değil, aynı zamanda yöre ve ülke ekonomisine katkı sağlayan önemli bir değer olduğunu ifade ederek, “Geleneksel gıdalar yerel üreticiler için istihdam kaynağı sağlarken, bölgesel kalkınmaya ve kırsal ekonomiye de katkıları bulunmaktadır. Geleneksel üretim yöntemleriyle üretilen gıdaların, beslenmeye de olumlu etkileri olduğunu bilmekteyiz. Geleneksel gıdalar alanında ilerlemek için hepimize sorumluluklar düşüyor. Geleneksel tariflerin ve üretim yöntemlerinin korunması, hijyen ve kalite standartlarının sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirilmesi ve en önemlisi bu bilgilerin gelecek nesillere aktarılması bizlerin görevleridir. Bu sempozyum, bu görevleri yerine getirebilmek adına son derece önem taşıyor” diye konuştu.

 

Suiçmez: “Gıda mirasımızı korumak istiyorsak, birlikte hareket etmek zorundayız”

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, gıda üretim alanlarının ciddi tehdit altında olduğunu, gıda denetimlerinin ve tarım politikalarının yetersiz, çiftçi desteklerinin de çok az olduğunu belirterek, “Üretim olmadan tüketim olmaz. Gıda olmazsa yaşam da olmaz. Geleneksel gıdalar olmazsa olmazımız. Gıda mirasımızı korumak istiyorsak; meslek odaları, üniversiteler, bakanlıklar, belediyeler, kısacası hepimiz bu ülkenin tarımını, gıdasını, geleneksel gıdasını korumayı amaç edinen kurumlar olduğumuz bilinciyle birbirimize destek olarak, birbirimizle bugünkü bu ortamda olduğu gibi farklı kurumlarla yan yana gelebilme kültürünü geliştirerek, bu konuda da gereken her türlü olumlu adımların atılacağına inanıyoruz” ifadelerine yer verdi.  

 

Öztop: “Sempozyumumuzda toplam 78 akademik çalışma sunulacak”

Sempozyum Başkanı Toros Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kamuran Öztop; geleneksel gıdaların, kültürün en köklü mirası olduğunu, bunun sürdürülebilir olmasının herkesin görevi olduğunu belirterek, “3 gün devam edecek olan sempozyumumuzda; bilim insanları tarafından 48 sözlü, 30 poster bildiri olmak üzere, toplam 78 akademik çalışma sunulacaktır. Sektör profesyonellerinin ve üreticilerin bilgi ve deneyimlerini paylaşacakları 2 panel oturumumuz gerçekleşecektir. Gelecek için izler bırakacak fikirler ortaya çıkaracağımıza olan inancım tamdır” dedi.

Mersin HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mutajans.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.